5. "Asıl konuşan Hasan'dı, altı aydan beri susan Ha- san... Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan, yanakları sevincinden pembe pe
5. "Asıl konuşan Hasan'dı, altı aydan beri susan Ha- san... Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan, yanakları sevincinden pembe pembe, dudakları taze, gevrek, billur sesiyle biteviye konuşuyordu. Aklına ne gelirse söylüyordu. Eskisi hem çalışıyor hem de ara sıra "Ha! Ya, öyle mi?" gibi dinlediğini bildiren söz- lerle onu söyletiyordu; artık erişemeyeceği yurdunun bir deresini, bir rüzgârını, bir türküsünü dinliyormuş gibi hem zevkli hem yaslı dinliyordu; geçmiş günleri, kaybettiği yerleri düşünerek benliği sarsıla sarsıla dinliyordu. Hasan, yüreği burkularak sordu: - Gidiyor musun? - Gidiyorum ya, işimi tükettim. O zaman gördü ki, küçük çocuk memleketlisi mini mini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor. - Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır; bir daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamak- tadır. UĞUR Serim-düğüm-çözüm bölümünden oluşan bu hikâyenin türü ve yazarı aşağıdakilerden hangi- sinde doğru verilmiş olabilir? A) Modern hikâye - Reşat Nuri Güntekin B) Durum hikâyesi - Sait Faik Abasıyanık e) Minimal hikâye - Haldun Taner DOlay hikâyesi - Refik Halit Karay V Ben merkezli öykü - Memduh Şevket Esendal