Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

5. bir tu pragin riser eyys o kurun - you mek. ngu TEST - 8 Bedelini ödediğinde ancak insan istediğini elde edebilir. Çalışan in

5.
bir tu
pragin
riser
eyys
o
kurun
- you
mek.
ngu
TEST - 8
Bedelini ödediğinde ancak insan istediğini elde edebilir.
Çalışan insanları gereksiz yere meşgul etmemek gerekir.
insanlar kendi çıkarlarına uygun yalanları kolay benimser.
Küçük ve önemsiz şeyler

5. bir tu pragin riser eyys o kurun - you mek. ngu TEST - 8 Bedelini ödediğinde ancak insan istediğini elde edebilir. Çalışan insanları gereksiz yere meşgul etmemek gerekir. insanlar kendi çıkarlarına uygun yalanları kolay benimser. Küçük ve önemsiz şeyler birikerek büyük şeyleri meydana getirir. Aşağıdaki fıkralardan hangisi bu ana düşüncelerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) Apca bir gün evinin damında çalışıyormuş. Aşağıya bir dilenci gelmiş. Hoca'ya seslenerek onu yanına ça. äitmış. Hoca, adamın kim olduğunu, ne istediğini anlamamış. Yine de işini bırakarak adamın yanına inmiş. Hoca'nın yanına geldiğini gören adam “Allah rızası için bir sadaka!" demez mi? Hoca, dilencinin bu davra- nışına çok sinirlenmiş. Bir ders vermek için adama “Yukarı gell" demiş. Dilenci yukarı çıkınca kulağına eğilip "Haydi Allah versin!” diyerek başından savmış. di Hoca, komşusundan bir kazan ister. İşini bitirince kazanın içine küçük bir tencere koyup iade eder ve Müjde komşu! Kazanınız doğurdu." der. Bu haber komşusunun hoşuna gider. "Pekâlâl" diyerek tencereyi kabullenir. Hoca yine bir gün komşusundan kazanı ister. Alır ama bu sefer iade etmez. Sahibi kazanın gel- mediğini görünce Hoca'nın evine gelir, kazanı geri ister. Hoca üzüntülü bir çehre ile "Sizlere ömür, kazan öldü!" der. Komşu hayretle “Aman Hocam, hiç kazan ölür mü?" deyince Hoca'nın cevabı hazırdır. “Kazanın esine dışa nino Ene udiš dig nde doğurduğuna inanırsın da öldüğüne niçin inanmazsın?" Bir gün, kapı komşusu Nasreddin Hoca'ya "Hoca'm, sizde kırk yıllık sirke var mı? Hastamıza ilaç için lazım Oldu da." der. Hoca “Var ama veremem!" diye cevap verir . Komşu “Canım Hoca, bir parça versen ne olur?" diye rica eder. Hoca yine "Veremem!” deyince bu sefer sebebini sorar. Hoca şu açıklamayı yapar. "Eğer şuna buna dağıtsaydım evde hiç kırk yıldan beri sirke kalır mıydı!" Nasrettin Hoca pazara giderken çocukların hepsi birer düdük ismarlamış ama çocuklardan biri hariç para Veren olmamış. Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş: Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Çocuklar hemen Hoca'nın etrafını sararak düdüklerini istemişler. Hoca, cebinden bir düdük çıkanıp kendi- sine para veren çocuğa uzatmış. Ötekileri bağırmaya başlamışlar: "Ya bizim düdükler nerede?" Nasrettin Hoca'nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş: "Parayı veren düdüğü çalar."