5. ----. O dünyada insan hafızası bir sanat, bir teknik olarak algılanıyordu; kuvvetli ve eğitimli bir hafıza, insan faali- yetl
5. ----. O dünyada insan hafızası bir sanat, bir teknik olarak algılanıyordu; kuvvetli ve eğitimli bir hafıza, insan faali- yetleri için yaşamsal öneme sahipti. Antik Yunan'da icat edilen hafıza sanatı, önce Roma'ya aktarıldı; oradan Av- rupa geleneğine yerleşti. Bu sanat, yer ve imgeleri hafı- zaya nakşetme yoluyla ezberlemeyi amaçlıyordu; bilginin aktarılmasında ve yaygınlaştırılmasında eşsiz bir yere sahipti. İnsan zihninde yerlerin ve imgelerin düzenlenişi, hemen her zaman insan ruhunun bütünlüğünü doğrudan etkiliyordu. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kitabın, yazılı herhangi bir materyalin eğitimde yer bu- lamadığı bir okul hayal edelim Antik zamanlara kadar gidip internetin, dijital kitabın, hatta basılı kitapların olmadığı bir dünya düşünün insanların düşündüklerini ve deneyimlerini gelecek ku- şaklara aktarmak için sözlü aktarım tekniklerini kullan- dıkları bir dünya vardı D) Hafıza sanatı, yer ve ona bağlı imgeleri hafızaya nak- şetme yoluyla ezberlemeyi amaçlayan bir olgudur E) Hafıza sanatı, Antik Çağ'ın bilgiyi öğrenme ve onu sak- lama yönteminin yoğun olarak kullanıldığı bir dünyanın sanatıdır