51- gün rü- up 121 ak an n 18.1. Bir kaplana silahsız saldıranı, nehri kayıksız geçmeye ça- lişanı ve öleceğinden ötürü hiçbir d
51- gün rü- up 121 ak an n 18.1. Bir kaplana silahsız saldıranı, nehri kayıksız geçmeye ça- lişanı ve öleceğinden ötürü hiçbir duymayanı yanıma al- mam çünkü benimle beraber gelecek kişi, sorumluluğunu bilen ve planlanımı seve seve uygulayabilen kişi olmalıdır. II. Insan sıcaklığıdır insanı insan sevgisine götüren. Öz kar- deşini, kapı komşusunu, okul arkadaşını, bakkal çırağını, küçümsenen çöpçüyü sevmeyen insan, nasıl adar kendini insanlık sevgisine sahteliğe ikiyüzlülüğe kaçmadan. III. Akıl toplumsal bir olgudur her şeyden önce. Toplum di- şında tek başına oluşmuş bir akıl olabilir mi? Robinson, tek başına yaşadığı adada toplumsal aklın verilerinden ya- rarlanmamış mıydı? Onu hayatta tutan bu toplumsal akıl değil miydi bir yerde? IV. Bazı eleştirmenler diyor ki: "Sanatçı, hayatın görünen çir- kin yüzünü anlatmamalıdır." Görünen gerçek çirkinse sa- natçının suçu ne? Gördüğünü, duyduğunu yansıtmamak sanatçının elinde değil ki. Sanatçı bu açıdan da kendini okura karşı sorumlu hisseder. Sanat insanda estetik he- yecanlar uyandıran bir çalışma türüdür. Renkler, şekiller, sözler eser için birer kaynaktır. V. Romanci ne fizikçidir ne de sosyolog. Ne var ki bu, bilim- sel konulara, toplumsal sorunlara değinmemek anlamını taşımaz. Romancı gerekirse okura bilgi de aktarmalıdır. Okurun ufkunu açmalı, düşünme yetisini geliştirmelidir. Fakat bunları yapmaya çalışırken bir sanatçı olduğunu unutmamalıdır. Okura nasıl davranması gerektiğini söyle- memeli, bunu sezdirmelidir Numaralanmış parçaların hangisinde "tanımlama ve örnek- leme"den yararlanılmıştır? A) I B) II D) IV E) V 30. H Am B K B