6. 7. 8. 5. B. Zeynel Bey adında bir Osmanlı efendisi, küçükken satın aldığı Fatin ve Fitnat isminde iki köleyi evinde eğitip ye

6. 7. 8. 5. B. Zeynel Bey adında bir Osmanlı efendisi, küçükken satın aldığı Fatin ve Fitnat isminde iki köleyi evinde eğitip yetiştirir. Büyüdüklerinde bu iki köleyi birbirleriyle evlendirir Zeynel Bey. Aşağıda Fatin ve Fitnat arasında geçen konuşmadan bir bölüm verilmiştir. 4. "Ey kariin! Baktım ki yalnız Fitnat ile Fatin değil âlemde hiçbir şey hür olamıyor. Cümlesi esir. Zi-ruhlar (canlı) da esir. Bî-ruhlar (can- sız) da esir. Fakat bunlar kimin esiri? Cümlesi yekdiğerinin! Meselâ denizlerin hudud-ı hürriyetini karalar tahdit etmiş (sınırlama), kara- larınkini denizler. Bu da ne ise ne! Zira bunlar zıddeyndir (iki zit). Hele insanlar bir cinsin bir nev' evlâdı oldukları hâlde birbirinin esiri ya? Buna ne diyelim. (Ahmet Mithat Efendi, Esaret) Bu parçayla ilgili aşağıdaki ifadeleri, verilen özet ve alıntıdan hareketle doğru/yanlış olarak değerlendiriniz. 1. 2. 3. iki genç birbirlerine olan sevgilerini itiraf etmelerinin ardından Fitnat, Fatin için kendisini feda edeceğinden bahseder. Bunun üzerine Fatin, "Sen sana malik misin ki seni bana feda ediyorsun?" der. (...) Insan-ı kâmil isen bunu da böyle söyleme. Fakat şuna hayf et ve de ki dünyaya öyle insan gelip de hürriyet-i şahsiyemizi muhafaza edemeyerek gasp ettireceğimize keşke sair nev'den bir hayvan gele idik. Meselâ birer koyun ve koç ola idik. Hürriyet-i hayvaniyemizi olsun muhafaza ve güzel güzel meralarda zümrüt gibi otları yiyip ve turnagözü gibi suları içip kemal-i huzur-ı bâl ve rafah-ı hâl ile ya- şayabilir idik. Ah! Ah! Ey Fitnat bu da boş fikir. Bu da nakis (eksik) mütalaa. Tabiatın hürr-i mutlak olarak yaratmış olduğu senin ve benim beş on kuruşu medâr-ı tahsil olmak üzere sevgili hürriyetimizi gasp eden o edna insanların zulüm ve denaeti yalnız bu mudur zannediyorsun? Sanki hayvan ola idik hürriyet-i hayvaniyemizi muhafaza edebilir mi idik? Ne mümkün! Bizi okşaya okşaya ve kuyru- ğumuzu ve alnımızı kınalaya kinalaya besleyen gaddar encam-ı kâr gerden-i masumiyet ve mazlumiyetimize zulüm bıçağı sürmeye iktidar eyler idi. Bu âlem böyledir. Ey Fitnat! Bunda ne insan için ve ne de sair hayvanlar için hürriyet yoktur. Madende yatan taşları bile söküp bin pare ederler. Hayvan değil, taş olsa idin bile yine hür olamaz idin. (...) Esaret'in konusu iki kölenin etrafında işlenir. Realizm akımının etkisi görülür. Servetifünun Dönemi eseridir. Yazar, olay akışını kesip okuyucusuna doğrudan seslenir. Yazara göre âlemde kimse hürriyetini yaşayamamaktadır. Yazıldığı dönemin dil anlayışı belirgindir. Olayın geçtiği yer ayrıntılı tasvir edilmiştir. III. kişili anlatım söz konusudur. D/Y