6. • Oldukça üzücü, çok acıklı. Kötü bir duruma düşmek, zarar ve ziyana uğ- ramak. Bir şey veya kişinin içine düştüğü durum sebe
6. • Oldukça üzücü, çok acıklı. Kötü bir duruma düşmek, zarar ve ziyana uğ- ramak. Bir şey veya kişinin içine düştüğü durum sebe- biyle üzülmek. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamalardan herhangi birini karşılayan bir deyim kullanıl- mamıştır? A) Kendindeki yeteneğin bilincine varıp da top- fumdaki yerini bulamazsa hapı yuttu demektir. B) Pazarın orta yerinde boynu bükük bir hâlde duran, içler acısı durumdaki atı görünce durdu. C) Yaşlı kadının elindeki tek evi de yangında kül olunca acısı yüreğine işledi. D) Karşısında duran kıza öyle perişan, öyle za- vallı bir ifade ile baktı ki kızın içi sızladı. 7. Annesinin yardımıyla dedesi için şiir yazmıştı. Tek dörtlükten oluşan bu şiiri gün içinde iyice ezber- ledi. Artık tek yapacağı dedesine okumaktı. Bek- lediği an gelmişti. “Benim canım dedeciğim." diye başlayan ilk dizeyle dedesini âdeta Bu parça aşağıdaki deyimlerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) adamdan saymıştı B) can evinden vurmuştu AO c) dokuz doğurtmuştu D) dan kulağıyla dinlemişti 3. Ömer'in beklediği hacka hir