6. Vapur dopdoluydu, son düdük öttü ve iki yan- daki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan alışkın ve müthiş deniz aygırları g
6. Vapur dopdoluydu, son düdük öttü ve iki yan- daki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan alışkın ve müthiş deniz aygırları gibi hiddetli bir gürültü çıkararak kımıldandı. Bütün vapur hafif- çe sarsıldı. Hava gayet güzeldi, Kadıköy'e gi- diyorduk. Sonu leylak renkli sisler içinde eriyen Marmara'nın kubbeli, ince minareli ufuklarında, büyük ve beyaz kenarlı bulutlar, parçalanmış köpük dağları halinde yavaş yavaş büyüyor; de- rin çukurlarında ve yüksek tepelerinde morluk- lar, koyu mavilikler birikiyordu. Haziranın yakıcı güneşi, vapurun dumanlardan ve yağmurdan esmerleşmiş tentelerine düşüyor; ara sıra du- ran ve yine birden esmeye başlayan kararsız rüzgarı sanki ılıklaştırıyordu. Uzak ve bilinmez masal adalarından gelmişe benzeyen süt gibi beyaz martılar etrafımızda uçuşuyor, çıkardık- ları tatlı ve derin sesleriyle kalabalıktan, hırslar- dan bunalmış zavallı insanları kendi vatanlarına çağırıyorlardı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Yinelemelere yer verilmiştir. B) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır. C) Doğadan insana aktarma yapılmıştır. D) Betimleyici öğeler kullanılmıştır. E) Tanımlamaya başvurulmuştur. 7.-