7. Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesin de herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk. Bir gün,
7. Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesin de herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk. Bir gün, ardımıza dönüp bakmadan sınıfı başkalarına bıraktık. Ne kadar da seviniyorduk! Sanıyorduk ki önümüzde bambaşka bir haya var. Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz Zaman akıp gitti. Çevremizde her şey aynıydı. Bazen arkadaş larla bir araya geldiğimizde okuldaki eski günlerimizi konuşur duk. Gün geldi, halkla aram bikuçurum gibi açıldı. Öyle lokan- talarda yemek yedim ki bir öğlen yemeği parasına beş kişi bir hafta doyardi. Etrafımda lavanta kokan kadınlar vardı. Herkes, her şey pini pırıldı. Ama neden her zaman küçük, mütevazı köşeler aradım kendime? Dostlarımı, en sevdiklerimi bu çarşı içlerinin kara çocuklarından seçtim. Bir tezgâhta tülbent doku- yan narin bir kıza âşık oldum sonra. Keçi kokusu sarmış ağıl- larda çobanlarla arkadaş oldum. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A Anlaticinin düş kırıklığını yansıtan ifadeler kullanılmıştır. B) Kahraman anlatıcı bakış açısıyla oluşturulmuştur. Benzetme yoluyla anlatım güçlendirilmiştir. D) Duyularla ilgili ayrıntılar söz konusudur. E) Çoğullaştırmalara yer verilmiştir. 7 1.