7. Dediler ki evlat acısını ölçecek bir ölçü aleti yoktur. Bu da doğrudur; ama belki yalnız bir tek ölçü vardır: O acıyı kavrayı

7. Dediler ki evlat acısını ölçecek bir ölçü aleti yoktur. Bu da doğrudur; ama belki yalnız bir tek ölçü vardır: O acıyı kavrayıp kuşatan anılar ne kadar çok zengin ise, harca- nan emekler ne kadar ağır ve bol, bunlardan ortaya çıkan sonuçlar ne kadar olgun ve mutlu ise duyulan acının ateşi de o oranda yakıcıdır. Analar ve babalar için çıkarılacak ibret dersi de buradadır: Çocuklarına fazla bağlanmasın- lar, onlarla fazla sarmaş dolaş olmasınlar; her şeyi alın yazısının yazgısına ve onların varlıklarına errahmanirra- him korumasına bıraksınlar. Onları çok sevme. Ah! Acaba bu mümkün müdür? Her hâlde çok sevmek için çalışma, onlarla pek fazla uğraşma, kendi hâllerine bırak. Büyü- sünler, serpilsinler daha çok kendi kendilerine yetişsinler. İçerik ve dil özellikleri dikkate alındığında bu sözlerin sahibi hikâye yazarımız ve eseri aşağıdakilerden han- gisi olabilir? A) Halit Ziya Uşaklıgil - Bir Acı Hikâye B) Abdülhak Hamit Tarhan - Makber C) Sami Paşazade Sezai - İclal D) Recaizade Mahmut Ekrem - Ah Nijad E) Mehmet Rauf - Mezardan Sesler