Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

7. Öykünün, diğer edebi metinler gibi, başta bir dil meselesi olduğunu unutmamalı. Bu dili kurarken de bize tanıdık ve bildik ol

7.
Öykünün, diğer edebi metinler gibi, başta bir dil meselesi olduğunu unutmamalı. Bu dili
kurarken de bize tanıdık ve bildik olanı seçmeli, doğal davranmalı ki sözcükler boynunu
bükmesin. Şu “lakin zira, kâfi, zaruret, sükûnet, bitap..." gibi sözcükler ne

7. Öykünün, diğer edebi metinler gibi, başta bir dil meselesi olduğunu unutmamalı. Bu dili kurarken de bize tanıdık ve bildik olanı seçmeli, doğal davranmalı ki sözcükler boynunu bükmesin. Şu “lakin zira, kâfi, zaruret, sükûnet, bitap..." gibi sözcükler ne kadar bizim? Bir dönem öyküsü yazmıyorsak ve bir eski zaman karakterini konuşturmuyorsak neden böyle yaşamayan sözcükler kullanalım öyküde? Bir de öykü ve şiir yakın arkadaş olan türlerden ama şiir ile öykünün farkına sıkı çalışmalı. Nerelerde kesişip nerelerde kendi sokaklarına sapıyor bunlar düşünülmeli. Şiir gibi zorlama ifadeler, uzun cümleler olmuyor öyküde. Tutup bir paragrafi atsak metinden; bir eksilme, bir zayıf düşme olmuyorsa o paragrafın orada olması anlamsız demektir. Atmaktan korkmamalı, mümkün olduğunca hafifletmeli öyküyü. Bu metinden çıkarılması gereken en genel yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykü yazarken üsluba dikkat edilmeli; yalın, sade ve anlaşılabilir bir dil kullanarak yaşanması müm- kün olan olaylar kaleme alınmalıdır. B) Öykünün özgün bir tür olduğu unutulmamalı ve öykü yazarken gereksiz ifadelere yer verilmemelidir. C) Öykü, fazlalıklardan arındırılmış, şiirle sınırları iyi belirlenmiş, yapaylıktan uzak ve günlük konuşma diline uygun yazılmalıdır. D) Yazarlar bir öykü kaleme alırken eski dili çok abartılı kullanmamaya ve yazdıklarında samimi bir dil kullanmaya özen göstermelidir.