7. Sohbet ederken "Hep dinleyen olmak ne kadar da kötül" diye düşünüyorum çoğu zaman. Söyleyecek bir şeyin olmamasından değil ta
7. Sohbet ederken "Hep dinleyen olmak ne kadar da kötül" diye düşünüyorum çoğu zaman. Söyleyecek bir şeyin olmamasından değil tabii ki bu durum. Söylediklerinin karşı tarafça hiçbir zaman anlaşılama- yacak olmasmdan... Konuşansa -benim içinde bulunduğum bu kördüğümü fark etmeden-hep aynı şeyi düşünüyordur, eminim. Hep kendisinin konuştuğundan, benim belki de yeterli birikimim olmadığından, bana bir şeyler öğrettiginden(!), her şeyi kendinin bildiğinden bahsedip duruyordur çevresine. Oysa ben konuşsam -anlayacak olup olmadığını umursamadan konuşsam- siyah beyaz dünyası renklenecek belki. Ancak ben, bana oksijen veren ağacı dahi bu durumdan-anlamayacağını bile bile konuşmaktan- utandırmak istemiyorum. Bu metnin yazıldığı türle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Yazar, kendi düşüncesini karşısındakiyle konuşuyormuş gibi kalenne alır. Yazar, bir konu üzerindeki bilgisini kanıtlarla, araştırmalarla ortaya koyar. C) Yazar, düşündüklerini, hissettiklerini içinden geldiği şekilde okura aktarır. D) Yazar, gezip gördüğü yeri çeşitli özellikleriyle tanıtarak kâğıda döker.