Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

8. akin tarihte Genç Kalemler'den beri Türk şiirine, özellikle de Türk nes- rine dadanan yanlış bir inanış vardır: "Yazı dili, k

8.
akin tarihte
Genç Kalemler'den beri Türk şiirine, özellikle de Türk nes-
rine dadanan yanlış bir inanış vardır: "Yazı dili, konuşma
diline yaklaştığı, halkla bütünleştiği oranda gelişir. Okur, bir.
eseri okuduğunda kendi dilini buluyorsa o esere ve yaza

8. akin tarihte Genç Kalemler'den beri Türk şiirine, özellikle de Türk nes- rine dadanan yanlış bir inanış vardır: "Yazı dili, konuşma diline yaklaştığı, halkla bütünleştiği oranda gelişir. Okur, bir. eseri okuduğunda kendi dilini buluyorsa o esere ve yazara ilgi duyar, okuma isteği artar." Böyle düşünenlerin, bir dilin yabancı sözcüklerden temizlenmesinin halk diline dönmekle mümkün olamayacağını bilmesi gerekir artık çünkü konuşma dili, insanın tabiatla olan bağları doğrultusunda kabaca olu- şur. Bu dilde sanatı, estetiği aramak ne derece doğru olur ki? Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Yazı dili ile konuşma dili arasında kopmaz bağlar olmalıdır. B) Bir dildeki yabancı kelimeleri ayıklamanın yolu, halkın dilini kullanmaktır. C) Sanatta yanlış kanılara saplanıp kalmak, halkın okuma alışkanlığını etkiler. D) Halka halkın diliyle seslenmek, sanıldığı gibi kolay bir iş değildir. E) Halkın konuştuğu bir dilin eserlerde kullanılması, eseri sanattan uzaklaştırır.