8. Şiiri yazıyoruz ve sonra düşünüyoruz. Bir tür keşif süreci. Durmadan soruyoruz. Bu dünyada bizi karşılayan şey nedir? Muhatap
8. Şiiri yazıyoruz ve sonra düşünüyoruz. Bir tür keşif süreci. Durmadan soruyoruz. Bu dünyada bizi karşılayan şey nedir? Muhatap olduğumuz, temas hâlinde olduğumuz şey aslında nedir? Şiirin naif bir tarafı var. Aramakla geçiyor ömrümüz ve somut olan her şeyin bir yalan olduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz. İşin aslı nedir, diye soruyoruz sonra. Şiir, bu ara noktada imdadımıza yetişiyor ya da biz şiirle bu ara noktada temas kuruyoruz. Gördüğümüz bütün görüntüler, bir soru ve bir cevap hâlinde mevcut. Ister sorudan başla istersen doğrudan cevabı bul. Her iki hâlde de, yani soruya başladığımız noktada da, cevabı bulduğumuz noktada da karşılaşacağımız tek hakikat var: Gördüğümüz her şeyin kaybolduğunu fark edeceğiz. Yani mesele, soru ya da cevapta. Gerisi aldatıcı bir yığın. Bence şiir, bahsettiğimiz soru ya da cevabın hemen bitişiğindedir. Veya şiir, sorunun ya da cevabın ateşinden sıçramış bir çıngıdır. Bu metnin yazı türü ve özellikleri aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Biyografi, kişisel hayatı konu alan bir yazı türüdür. Yazar, sporcu, devlet lideri gibi birçok kişi hakkında biyografi yazıla- bilir. Biyografiye konu olan kişinin hayatı olduğu gibi yazıya aktarılır. B) Makale; alanında uzman kişiler tarafından yazılan, herhangi bir konuda bilgi vermek, düşünce belirtmek ve bu düşün- ceyi savunmak, kanıtlama amacı güden belirli uzunlukta, başlıkta, genellikle imzalı olan, gazete ve dergilerde yayımla- nan yazılara denir. C) Roman, insanların hayat tecrübelerini ve başlarından geçen olayları kurmaca ya da gerçeğe uygun olarak konu edinen düzyazı biçimindeki edebî metindir. D) Bir yazarın, düşüncelerini karşısında olan biriyle konuşuyormuş gibi sohbet havası içinde anlatmasına söyleşi adı veril- mektedir. Yazar bu türde birtakım iç konuşmalara yer verir ve bunu yaparken de samimi bir üslup kullanmaktadır.