89. Olay anlatımının baskın olduğu metinlerde olayları, kişileri, mekânı ya da zaman unsurunu okura anlatan kişiye "anlatıcı" de

89. Olay anlatımının baskın olduğu metinlerde olayları, kişileri, mekânı ya da zaman unsurunu okura anlatan kişiye "anlatıcı" denir. Birinci kişi ağzıyla anlatımlarda yazar, kendi başından geçen veya içinde bulunduğu bir olayı anlatır. Üçüncü kişi ağzıyla anlatımlarda ise yazar, genellikle duyduğu veya gördüğü şeyleri anlatır. Ben Bu açıklamaya göre, aşağıdaki metinlerden hangisinde farklı bir anlatıcı vardır? Co A Sokağa bakıyorum. Tek tük geçenler var. Çoğu kadın. Yüzleri asık, adımları sert. Bir yerden kav- gadan geliyorlar, ya da bir yere kavgaya gidiyorlar sanırsın... Kös kös yürüyorlar. Hepsi de kendine güvenen kişiler, belli. Kusur bağışlayacak göz yok bunlarda. Büzülüyorum, içimi bir korku kaplıyor. B) "Orman bizim her şeyimizdir delikanlı, anamız, babamız, evimiz..." diye, anlatmaya başladı yanımda oturan ihtiyar. Alaca karanlık gittikçe artıyordu. Güneş, aşağılarda uzanan ovadan tamamen çekilmiş- ti. Yalnız arkamızdaki büyük ormanda, güneş ağaçların üstüne atılmış kırmızı bir bez gibi rüzgârla hafif hafif kıpırdıyordu. C) Altmışını çoktan geçmiş olan Hüseyin Efendi'nin en büyük zevklerinden biri; akşamın geç saatlerinde parka gidip caddeye bakan banka oturarak başını dinlemek, gelen geçeni seyretmekti. Gene bir gün parkın kapısından girdiği sırada, burnunun ucuna kadar inen gözlüğünü yere düşürdü. D) Çocukluğumun oyun arkadaşları bu küçük adalar, çığrışan deniz kuşları, sıçrayan yunuslar, eller gibi çırpışan dalgalardı. Ama asıl hayatımın tacı, tam bir sessizlikti. Mağaranın dibindeki yumuşak kuma boylu boyunca uzanırdım. Mavi denizler kıyıya yanaşırken berrak zümrüt olur, sonra en saf göğün en beyaz bulutu gibi bembeyaz köpürürdü. Suyun altın, yeşil ve mavi yansımaları mağaranın tavanında yürürdü. a geçiniz. >>>