9. Biraz havalanip karşıdaki kayalığa kadar uçtu. Kon duğu yerden etrafına bakıyor, ara sıra kanatlarını açıp olduğu yerde dönüy

9. Biraz havalanip karşıdaki kayalığa kadar uçtu. Kon duğu yerden etrafına bakıyor, ara sıra kanatlarını açıp olduğu yerde dönüyordu. Kafasının üzerin- deki beyaz tüyler; savrulurcasına sağa, sola, geriye uçuyordu. Az ötede yüksek dağ yamaçlarından uçan kayaların oluşturduğu bir tepecik var, kuş şimdi oraya dikkat kesiliyor. Bizim göremediğimiz ama onun gördüğü bir şeyler olmalı. Kanatlarını topluyor, gövdesini ileri doğru itiyor ve fişek gibi havalanıyor. Bu parçada "uçmak" sözcüğü aşağıdaki anlam- lardan hangisine karşılık gelecek şekilde kulla- nilmamıştır? Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uza- ğa gitmek JUçar gibi dalgalanmak Çok hızlı gitmek