9. Klasik anlayıştaki bir sanatçı, okurlarının sağduyusuna güvenmek ve yerleşik beğeniye yaslanarak iş görmek durumundaydı. Okur
9. Klasik anlayıştaki bir sanatçı, okurlarının sağduyusuna güvenmek ve yerleşik beğeniye yaslanarak iş görmek durumundaydı. Okur ile sanat eseri arasında gerçeklikle örtüşme üzerine kurulu bu köp- rü, inandırıcılık için yeterliydi. Modern sanatta ise inandırıcılık, sa- nat eserinin ancak bir sanat eseri olduğunu benimsetme, eserde yaratılan estetik atmosfere okuru dâhil edebilme iddiasında. Ha- yatın, özellikle de modern hayatın, bir sanat eseri içerisinde ku- şatılamayacak denli karmaşıklaştığını yansıtmak ve bu karmaşık- lığın insan zihni üzerindeki yıpratıcı etkilerini resmetmek amacını güden zamanımızın sanatçısı, gündelik yaşantının türevi tek bo- yutlu bir gerçeklik yerine, birbirine zıt ve birbirleriyle çelişen ger- çeklikleri, ötekinin hakkını yemeden eserinde konumlandırmak du- rumunda. Bu durum aslında modern insanın, aynı anda hem bir kahraman hem bir ruh sefili; mutluluktan uçar göründüğünde bi- le içinde hüzün fırtınaları kopan, isteklerini sonuna değin yaşama ile erdem ilkelerinin dayatmaları arasında sıkışıp kalma gibi birbi- rine zit nitelikleri taşıyan biri olmasından kaynaklanıyor. Bu parçaya göre modern sanatla klasik sanat arasındaki ay- rım aşağıdakilerden hangisinde ortaya çıkmaktadır? A) Modern insanın yaşama bakışında B) Okurun, yazınsallığı algılama düzeyinde Gerçekliğin aktarılma biçiminde D) Yazarın günlük hayatla olan ilişkisinde E) Sanatsal beğeni ölçütlerinin değişmesinde