9. Nihal okuduğu bir romanda geçen bir cümlede eylemin durum yönünden tamamlandığını, nesnelerin vasıflandırılarak anlatıldığını

9. Nihal okuduğu bir romanda geçen bir cümlede eylemin durum yönünden tamamlandığını, nesnelerin vasıflandırılarak anlatıldığını, eklendiği sözcükle öteki sözcükler arasında anlam ilgisi kuran sözcüklerin kullanıldığını ve pekiştirmeli anlatımdan yararlanıldığını söylemiştir. Buna göre Nihal'in söz ettiği cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Cafer, adanın her kış unutulmuşluğuna aykırı düşen iskelesinde yaza doğru yeniden boyanıp süslenecek bir banka oturur; gemiden inenleri gözlerdi. B) Beyaz köpüklü kurşuni dalgaların issiz, uçsuz bucaksız bir kumsali dövdüğü yerde fotoğraf çekiyordum. e O sırada Rüstem Efendi pislikten muşamba gibi olmuş, lime lime bir çarşafla kaplı, soluk yorganına sikica salındı. c D) Aziz Bey biraz daha büyüyünce tambur, annesiyle babasının odasından sessiz sedasız onun odasına geçti. E) Böyle bir cennette oturan yabancılar, bizler; yaşadığımız güzelliklerden alabildiğine yararlanırken uçsuz bucaksız topraklara bakarak onlardan olmadığımızı söylüyorduk.