A A 18. Reklamlar... Bazen kışkırtan, bazen kızdıran, bazen kaçıran, bazen de bizi dize getiren sesler, sözler, müzikler, öyküle
![A
A
18. Reklamlar... Bazen kışkırtan, bazen kızdıran, bazen
kaçıran, bazen de bizi dize getiren sesler, sözler,
müzikler, öyküler, yıldızlar, nesneler, şeyler... Güne
günaydın derken duyduğumuz, gördüğümüz, yemek
yerken, televizyon izlerken, gazete-dergi o](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20220209184835699291-3846559_4d0wsxQwd.jpeg?h=512)
A A 18. Reklamlar... Bazen kışkırtan, bazen kızdıran, bazen kaçıran, bazen de bizi dize getiren sesler, sözler, müzikler, öyküler, yıldızlar, nesneler, şeyler... Güne günaydın derken duyduğumuz, gördüğümüz, yemek yerken, televizyon izlerken, gazete-dergi okurken, so- kakta yürürken, otobüs beklerken birlikte olduğumuz hayatın içindekiler. Belki duymayı istediğimiz bir söz, görmeyi arzuladığımız bir ünlü, bilmediğimiz bir öğreti, seyretmek istediğimiz bir film, dinlemek istedi- ğimiz bir öykü... Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A Kurtulmak isteyip de kaçamadığımız reklamlar is- tila etmiş her yanımızı. B) Nedir bu her yerde bizi izleyen, bize izleten, kaça- madığımız? C) Dayatmacı bir dil çınlayıp duran kulağımızın di- binde. D) Peğil mi ki bu çağın insanıyız, o konuşacak biz din- leyeceğiz. E) Peki, mecbur muyuz boyun eğmeye reklamcıların ve reklamların sözüne?