A A A Türk ve Edebiyat -Sosyal Bilimler- in soyut dünya- ar gerçek yön in inceliklerine erini şiirlerinde yük ölçüde şiir rayan,

A A A Türk ve Edebiyat -Sosyal Bilimler- in soyut dünya- ar gerçek yön in inceliklerine erini şiirlerinde yük ölçüde şiir rayan, hikmetli sirdir. Şiirlerin- ve çarpıcı bir nce hayalleri ve eğlence- den hangi- 20 Abdulhak Hamit ve Nazım Hikmet'in santayışlarına si calisma yapan bir Bronct, iki sair arasında kurgu- sal bir karsilasma tasarlar. Bu karşılaşmada iki şair, şiir üzerine hayall bir tartışmaya girişir. Asağıdakilerden hangisi bu tartışmada geçebilecek bir diyalogdan alınmıştır? A) N Nikmet: Cemiyetin terakkisi için yeni fikirlere ve yencereyanlara ihtiyaç var. Bu yüzden sanat putları kirilmall. A. Hamit: Sanata toplumsal işlev yüklüyorsunuz ama değişen toplumsal şartlar karşısında sanat ese- rinin kalıcılığını nasıl sağlayacağız? B) N. Hikmet: Türk edebiyatının çağdaş bir düzeye eri- sin yenileşmesi için halk edebiyatı ve hece ölçüsü- nün temel alınması gerekir. A. Hamit: Ölçü konusunda bir dayatmaya karşıyım, şiir olarak kalabildiği sürece aruzu da heceyi de ser- best biçimli şiiri de kabul ediyorum. C) N. Hikmet: Çok görmüş, çok geçirmiş, çok hisset- miş bir milletiz; bu yüzden eski şiirimizdeki sevincin, aşkın, hasretin, hüznün hudutsuz tatlarını bugüne de aktarmalıyız. A. Hamit: Bilakis, Türkler çoktan beri tarihlerinin hu- dutsuz bir izdırap merhalesine girdiler, samimi ede- biyatları ancak Rus romanı gibi tuz ve ekmek kadar basit olmalıdır. di eser- "unu ele D) N. Hikmet: Bizde hâlâ folklora, halk deyimlerine şi- irlerinde fazlasıyla yer veren şairlerin kısır bir yolda oldukları düşüncesindeyim. A. Hamit: Memleketimizi medeniyetçe yükseltmek, kültür (hars) bakımından kuvvetlendirmek hedefine ulaşmak istiyorsak halka sırtımızı dönemeyiz. E) N. Hikmet: Anane, şiiri nazım dediğimiz bir çerçeve içinde muhafaza etmiş, nazmin belli başlı unsurları da vezinle kafiyedir. Biz de ona uyarız. A. Hamit: Fakat unutmayınız ki tarihin beğenerek andığı insanlar daima dönüm noktalarında bulunan- lardır, onlar bir ananeyi yıkıp yeni bir anane kurarlar.