A Türkçe 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bir antropoloji öğrencisi Meksika köyünde kendi kendine ko- nuşu

A Türkçe 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bir antropoloji öğrencisi Meksika köyünde kendi kendine ko- nuşup gülen bir yaşlı adamı görür ve muhtara, yaşlı adamın muhtemelen bunadığını ve onu doktora götürmelerini salık verir. Muhtar, "O mu?" der gülerek, "Arada sırada melekler- le konuşur o kadar." Kuzey Afrika'da bir kır kahvesine giren yoksul bir Hristiyan keşişin eline cebindeki bütün parayı bo- şaltır Müslüman adam. Arkadaşları kendisini kınadığında şöy- le cevap verir: "Dostlarım, yoksul bir adamın kılığının altında kimin gizlenmiş olduğunu asla bilemezsiniz." Meleklerle, gö- rünmeyenle barışık yaşadığımız bir dünyadan göz merkezli bir uygarlığın dünyasına geçtik. Pascal, "Kalbin, aklın bile- meyeceği sebepleri vardır." demişti. Bugün, aklın kavraya- madığını inkâr ediyoruz. Oysa hem nörobilim hem kuantum fiziği gözle görülemeyen düzeyde nice harikuladelikler oldu- ğuna tanıklık ediyor. 35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir şeyin görünümünden daha fazlasını onaylama- yı reddedersek söylediğimiz şeyin doğruluğu inkâr edilemez. B) Görünen şeyler, salt bize göründüklerinden ibaret değildir; gerçek olan, içlerindeki özlerdir. C) Gerçeklerin her zaman birbiriyle uyum hâlinde ol- duğunu düşünmek, zaman zaman yanıltıcıdır. D) Gözler hataya neden olmaz çünkü onlar gerçekte gördükleri dışında zihne hiçbir şey iletmez. E) Duyu algısı süreci duyulardan gelen bilginin doğ- rudan akla gönderilmesine basitçe izin veremeye- cek ölçüde karmaşıktır.