abile- Si bir- mi ge- kalıp er ba- nhan- lmuş- munda olabi- u açık- gerçek- 3. Bu eleştirmenimiz, bol keseden övgülere de aşırı

abile- Si bir- mi ge- kalıp er ba- nhan- lmuş- munda olabi- u açık- gerçek- 3. Bu eleştirmenimiz, bol keseden övgülere de aşırı yergilere de karşıydı. Eleştiride de kitap tanıtma yazılarında da buna özen gösterirdi. Ona göre eleştiri öznel olabilirdi ama duy- gusallıktan kaçınmak şarttı. Aşırı Övgü de yergi de duygu- sallığın bir göstergesiydi. İyi bir eleştirmenin serinkanlılığı elden bırakmaması gerektiğini savunurdu. Eleştirel sapta- malar olmaksızın övmeyi de yermeyi de edebiyat dışı gö- rürdü. Bir eseri neden beğendiğini ya da beğenmediğini el- le tutulur biçimde gözler önüne sermekten yanaydı. Bu parçada geçen "elle tutulur biçimde gözler önüne ser- mek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Önemli noktalara değinmek B) Somut olarak ifade etmek e Üstünlüğünü kabul ettirmek D) Büyük bir emek harcamak EYararlı olacak şekilde anlatmak B Sen zamiriyle sevgili kasted Sevgili başka bir varlığa ber Aşk acısından mutluluk duy Sevgiliden asla vazgeçilme tir. 6. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde cenme" anlamı vardır? A) Yok bu şehr içre senin vast Bir peri-suret görünmüş bi B) oktan ey saki gelip sinem Derdime destindeki sagarla C) Sana kimisi canım kimi can Nesin sen doğru söyle car D) Sen demişsin kim kimin ha Nazeninim pek bilirsin kim E) Neden bakarsın sık sık böy hus