adar indikten madı. SULTAN AZIZ'İN MÜCEVHERLERİ inden çakı- jere nüfus in Kavrak apmışlar. lair fazla Hadise, Cingöz üslubunda d
adar indikten madı. SULTAN AZIZ'İN MÜCEVHERLERİ inden çakı- jere nüfus in Kavrak apmışlar. lair fazla Hadise, Cingöz üslubunda değildi. Ustaca tertiplenmiş ve büyük bir süratle tatbik edilmiş olmakla beraber, Cingöz'e mahsus ince bir tertip eseri olmadığına inanılabilirdi. eyi Cin- bir tek- diğini Bütün bu düşüncelerden hiçbir netice çıkaramayan Faruk, aya- ğa kalktı. Ertesi gün karısıyla teyze hanımın Ayaspaşa'daki apat- manına gideceklerdi. Ertesi geceyi orada geçirmeleri ihtimali vardı. Daha fazla uykusuz kalmak istemediği için ışığı söndürdü ve yattı. Ertesi gün, Cingöz Recai, Beyoğlu'nda, Tomtom sokağındaki apatmanında kahvaltı ederken sevgilisi Jale, gazeteleri okuyordu. Bir aralık mırıldandı: mus- ma- isu ik Bir fikrada yine senden bahsediyorlar. Bak ne diyor: “Nerede bir muamma, nerede milyonluk mücevher koleksiyonları, nere- de bütün gazeteleri coşturan olay varsa, orada muhakkak Cingöz Recai vardır. Daima modaya uygun yaşayan bu zat, son zamanların cevap hakkı ve tekzip modasına da uyarak rivayetleri tekzip etti. Fakat buna inanmak saflık olur.” ca >> Cingöz, bu yazıyı kısa bir omuz hareketiyle cevaplandırdıktan sonra, dedi ki: -- - Bırak o zevzeklikleri. Bana meşimei şebden neler doğduğu- nu sormuyorsun. Ne demek o meşimei şeb? Meşhur misrai bilmiyorsun. “Gün doğmadan meşimei şebden neler doğar." - Çok duydum ama manasını bilmiyorum. 1