"Ağn Dağı'nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir göl vardır, adina Küp gölü derler. Göl bir harman yeri büyüklüğündedir. Ço
"Ağn Dağı'nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir göl vardır, adina Küp gölü derler. Göl bir harman yeri büyüklüğündedir. Çok derinlerdedir. Göl değil bir kuyu. Gölün dört bir yanı, yani kuyunun ağzı, firdolayı kırmızı, keskin bıçak ağzı gibi ışıltılı kayalarla çevrilidir. Kayalardan göle kadar daralarak inen yumuşak bakır rengi toprak belli bir aşıntıyla yol yoldur. Bakır rengi toprağın üstüne yer yer taze bir yeşil çimen serpilir. Sonra gölün mavisi başlar. Bu, bambaşka bir mavidir. Hiçbir suda, hiçbir mavide böyle bir mavi yoktur. Laciverdi, yumuşak, kadife bir mavidir. Her yıl karlar eriyip de bahar gözünü açınca, Ağrı Dağı'nda bir ulu tazelik patlayınca, gölün kıyıları, ince kar çizgisinin üstü, keskin, kısa, küt çiçeklerle dolar. Çiçeklerin rengi alabildiğine parlaktır. En küçük çiçek bile mavi, kırmızı, sarı, mor, kendi renginde çok uzaklardan bir renk piniltısı olarak balkır. Ve keskin kokarlar. Gölün mavi suyu, bakır rengi toprağı, baş döndürücü keskin kokularla kokar. Ve bu kokular çok uzaklardan duyulur. Taş köprü üzerinden süzülür, insanın ciğerine dolar." Yukarıdaki metinde yer alan tamlamaları bulunuz. Yaşar Kemal, Ağrı Dağı Efsanesi'nden alıntı Türk ve Dünya edebiyatındaki ilk hikaye örneklerini yazınız.