Akli bir karış havada olan keçi; sürüsünü bir ke- nara bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip git- miş. Hain kurt hemen görmüş
Akli bir karış havada olan keçi; sürüsünü bir ke- nara bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip git- miş. Hain kurt hemen görmüş keçiyi: "Heh, işte tam ağzıma layık bir lokma!" demiş. Keçi bakmış ki can pazarı... Hiç kurtuluş yok: "Eh n'apalım, de- mek kaderimizde sana yem olmak varmış kurt." demiş. "Madem ölüm kapıya geldi bari bana biraz kaval cal da neşeleneyim." demiş. Kurt: "Son iste- ği zavallının." demiş. Bulmuş bir kaval, başlamış çalmaya. Kurt çalmış, keçicik oynamış. Derken öteden kaval sesini alan köpekler koşturmuşlar, gelmişler. Kurdu önlerine düşürüp bir güzel ko- valamışlar. Kaçmadan önce kurt, oyuna geldiğini anlamış: "Suç sende değil , bende. Neme gerekti benim kaval çalmak? Neme gerekti oynayan kur- ban?" demiş. Zamansız işe kalkışmanın sonu budur. Ölçmeli, biçmeli adımını ona göre atmalı. Bu parçadan çıkarılabilecek dersi aşağıdaki atasözlerinden hangisi karşılar? A) Ava giden avlanır. B) Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz. C) Denize düşen yılana sarılır. D) El elden üstündür.