akta geli- kne ğını zey- Brek ngi- V si'ne amii mari den apti- uşan dolu sin- 228 isle- eser- katlı, Jarın Raunt 3. Benim gibi u
akta geli- kne ğını zey- Brek ngi- V si'ne amii mari den apti- uşan dolu sin- 228 isle- eser- katlı, Jarın Raunt 3. Benim gibi uzun süredir toplumsal yaşamla içli dışlı olmayan eski bir kent tutkununun toplumuyla bağ- lantısını koparmaması için bir yöntem bulması şart. Beylik saptamalarla, gazete bilgileriyle yetinmek is- temiyorsa tabii. Bu parçada altı çizili sözcüğü anlamca karşıla- yabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Türkçeyi iyi kullanmak, imgeleri doğru seçmek, iyi saptamalar yapmak gibi bir yazarda zaten bulunması gereken özellikler, yazarlara eşit öl- çülerde dağıtılıyor. B) Onu özgün bir yazar yapan şey, töre öykücülü- ğünün getirdiği kolaylık ve zorlukları dengeleye- rek eşine az rastlanır bir biçem-olay kaynaşma- sına varmasıdır. C) Çok iyi bildiği bir yöre, yazara bir yazma kolaylı- ğı sunar kuşkusuz ama sonuçta ortaya egzotik, popüler bir ürün de çıkabilir pekâlâ. D) Yaşamın belli bir anını odak alan bir edebiyat dalında karar kılmış benim gibi yazarlar için za- manın özel bir anlam taşıması olağan sayılmalı. E) Bazı eleştirmenler onun karakter özelliklerinin döneminin basmakalıp yargılarıyla biçimlendiği- ni iddia ederek bu yargıya karşı çıkmaktadır.