Amok Koşucusu bul ede- mutan ifadeyle sorgular biçimde uzun uzun baktı. "Sinir krizi mi geçiriyorsunuz, Doktor?' diye sor- du. "
Amok Koşucusu bul ede- mutan ifadeyle sorgular biçimde uzun uzun baktı. "Sinir krizi mi geçiriyorsunuz, Doktor?' diye sor- du. "Sizi anlıyorum. Bir şeyler ayarlayabiliriz, fakat biraz beklemeniz gerekecek... Uç ya da dört hafta, yani yerinize geçecek birini bulana kadar.' "Üç ya da dört hafta mı' diye haykırdım. 'Tek bir gün dahi bekleyemem!'Beni yine sorgular bir bi- benden çimde süzdü. imi bil. eçime. an ya te beni Hollan “Maalesef buna katlanmak zorundasınız, Doktor. Yerinizi başıboş bırakamayız. Yine de bugünden tezi yok işlemleri başlatacağıma dair size söz veriyorum.' Dudaklarımı isırarak orada öylece durdum ve kendimi nasıl, bir köle olarak sattığımı ilk kez tam anlamıyla fark ettim. Aklımdan geçen, ona ve onun yönetmeliklerine karşı koymaktı, fakat adam nazik ve ince düşünceliydi, bana minnet duyuyordu ve bu yüzden aleni bir ihlal yapmak istemiyordu. Öfkeli bir cevap verme kararlılığıma mani olarak sözlerini şöy- le sürdürdü: nuşabil . unda'da ığımda e nede ally e ragi i beni talep “İnzivaya çekilmiş biri gibi yaşıyorsunuz, bili- yorsunuz, bu herhangi birinin dahi asabileşmesi için yeterli... Hepimiz bu zamana kadar neden gitmek is- temediğinizi, neden buraya gelip bizi görmediğinizi merak ediyorduk. Güler yüzlü birkaç arkadaş ara sıra da olsa size iyi gelebilirdi. Söz açılmışken, bu akşam fazili m. 55