an Br ů. 10 yoruz... Genellikle körkütük yaşıyoruz. Karşılaştığımız in- sanlara manevi anlamlar yüklediğimizde belki ayılı- Akde
an Br ů. 10 yoruz... Genellikle körkütük yaşıyoruz. Karşılaştığımız in- sanlara manevi anlamlar yüklediğimizde belki ayılı- Akdeniz zannımca felsefenin denizi. Orada uhrevi bir 'kendine gelme', bir 'uyanma' hadisesi vu- ku bulmakta. "Rastlantı zorunluluktur" demişti bazı Batılı filozoflar. Biz tevafuk diyoruz, tesadüf yoktur, her anın bir mânâsı vardır anlamında. Denize doğ- ru baktığınızda yağlı boya bir tabloya bakıyordunuz. Kat kat sahile doğru yeşilin bin tonunda inen ova, adına Olympos denmiş küçük bir tepe, ağaç diple- rinde tek tük evler ve deltada binlerce yıllık antik bir yerleşim vardı. Büyük Ressam burayı özene beze- ne boyamıştı. Arkamdaki Abdal Musa Dağı çamlar- la, meşelerle, derelerle akarak 'son hippilerin' çok tanrılı tepesine tecessümle bakıyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinde verilenlerden yararlanılmıştır? A) Açıklama - betimleme Tartışma - betimleme C) Qyküleme- tanık gösterme D) Tartışma - öyküleme Açıklama - öyküleme