Anadolu'da kilim; renk sofrasıdır, renge aç insanların sofrası. Ağaçtan yeşil, denizden mavi, çiçekten kırmızı arayan, bulamayın
Anadolu'da kilim; renk sofrasıdır, renge aç insanların sofrası. Ağaçtan yeşil, denizden mavi, çiçekten kırmızı arayan, bulamayınca da tezgâha koşan insanlar, özen- tilerini kilimlerde dile getirir. Ali-al, moru-mor, aki-karası, sarısı-durusu, nesi var nesi yoksa cömertçe ortaya döker; evini, çadırını bir bayram şenliği, bir düğün alayı gibi renk- lerle donatır. Anadolu kilimlerinde çizgiler serttir. Çok soğuk, dondurucu bir kıştan sonra, baharı görmeden ka- vurucu bir sıcağı yaşayan sert iklimlerin, çetin kuruluğun, taşın, kayanın, çatlamış çorak toprakların, bükülmeyen, eğilmeyen insanların çizgileri... Güneş doğarken yatağın- dan kalkan, çamaşırını yıkayan, tezgâha oturan; yemeğini pişiren, yine tezgâhına oturan; çocuğunu emziren, tezgâ- hına oturan; sütünü sağan, yağ peynir yapan, tekrar tez- gâhına oturan; Güneş batıncaya kadar koşan, yorulan, fırsat bulunca tekrar tezgâhına oturan Anadolu kadınının günlük çabası içinde, çizgiler elbette yumuşak, renkler el- bette duru olmayacaktır. Anadolu kilimleri tabiata katılmış Anadolu kadınının alınyazısı, çilesidir. ..... 7. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Niteleyici sözcüklere çokça yer verilmiştir. B Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. Eksiltili cümle kullanılmıştır. Benzetme sanatından yararlanılmıştır. Kişileştirme yapılmıştır.