anda Yerli yerine Merinde neos. yoktu. Akşamın ilgst n arasından tinday cuk çizgilerini henii deri vardı. Derin deri of boyle yake imerin Madalyon Soru 2. Öykülerinde ye vgi Soysal'ın bu çısıyla yazıl

anda Yerli yerine Merinde neos. yoktu. Akşamın ilgst n arasından tinday cuk çizgilerini henii deri vardı. Derin deri of boyle yake imerin Madalyon Soru 2. Öykülerinde ye vgi Soysal'ın bu çısıyla yazılmıper gruplarını fazla vermeyen Saba kullanır. Dilinde yaklaşma eğilin Hâlkın anlayam ve çetrefilli yazr anlaşılır dil içind sanatlarına ve a yönelmemiştir . öğesinden de y enin iki yanında, su 1. Son öykü kitabı Eve Dönmeyen Hayvan'la dikkati çeken yazar Murat Çelik, duru bir dille okur karşısına çıkıyor. Hayatın önüne çıkardığı engellerin eğip bükmeye çalıştığı iradeli kahramanların öykülerinin anlatıldığı kitapta, hüzne sarmalanmış finaller bekliyor alıcıyı. Çelik, anlatımını “kendi gözünden” kurarken düşüncelerini, “Birinci tekile bürünebilmek, anlatma iştahımı kabartıyor. Hızlanabiliyor, yavaşlayabiliyor, ritim dengesini ayarlayabiliyorum. Sahici olana yakın." sözleriyle açıklıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen yazarın kullandığı anlatıcı ile oluşturulmuştur? da, birbirlerinden aklikta, yan yanas niirice bir taşın altre Bu parçadan h: aşağıda verilen nitelendirilebili Arliyor, binlerce kusi diran bir şirituie A) Etkileyicilik D) AK na bırakarak azick ini çevrede gezdires dar alaka ile hlayabileceğini indakini süzdü. Ge A) İlk çift yavru uçmayı öğrendi ve çevredeki kırlık alanda giderek daha uzaklara gitmeye başladılar, ta ki bir gün kendi başlarına uçarken yağmur yağmaya başlayana dek hiçbir güçlükle karşılaşmadılar. B) Anası, aşağıda iki komşu hanımla oturmuş, her nedense ateşlenmiş, hızlı konuşuyor. Belki dedikodu yapıyor. Tekir kedi, minderin üstünde uzanmış; dört ayağını germiş, uyuyor. <, iri, siyah gözlerinde da düşünceli dua dudaklan, tozlu ve am dallar arasında arip bir olgunluk ta sıp sonra kalın çizo C) Kirası aylarca ödenmeyen evin sokak kapısı çalındı. Ayten anladı. Fırladi sedirden, koştu, kapıyı açtı. Babasıydı. Şarap kızılı vurmuş ablak, koskocaman yüzüyle öfkeli girdi içeri. Bakmadı bile yüzüne kızının. D) Aklıma ilk geleni yaptım, dönüp hızla uzaklaştım oradan. Kaçtım da diyebilirim. Köşede bir an durup soluklandım, dönüp baktım. Kolsuz, deniz gibi kazağınla ikinci katın penceresindeydin. Hemen önünden geçen elektrik tellerine takılmış bir uçurtma gördüm. E) Havuzlu alanı hatırlıyordu. Sabah çisentileriyle Islanmış sıraların, ürperten, soğuk tahtacıkları üstüne güneşle birlikte çöker; yine onunla birlikte çekilerek karanlığa boğarlardı alanı. 3. Kent dışına çıkıp ve öteki tepeleri bulutlar da katar arasında, güneşir sevinç bir sevinç. çıkarıp, doğumun ediyoruz. Aydınlık görkemiyle ortaya Kimileri sarp kaya insana ürperti veri tepesi, Everest'in karşısında, ilikleri sadece beni değil durumda. Kimlikle olmuş. nu, etrafını saran byd gram Bu parçanın anla A as