Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yollar TEST 38 14 insanı konu alan betimlemelere “portre" denir. Portreerde insanlar i

Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yollar
TEST 38
14
insanı konu alan betimlemelere “portre" denir. Portreerde insanlar iç veya dış özellikleriyle anlatılabilirler. Kişinin
sadece dış görünüşüyle anlatıldığı betimlemelere "fiziksel portre"; kişinin

Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yollar TEST 38 14 insanı konu alan betimlemelere “portre" denir. Portreerde insanlar iç veya dış özellikleriyle anlatılabilirler. Kişinin sadece dış görünüşüyle anlatıldığı betimlemelere "fiziksel portre"; kişinin sadece iç dünyası, tutum ve davranış- larıyla anlatıldığı betimlemelere "ruhsal portre" denir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bir "ruhsal portre" örneğidir? A) Kadın, bıraksalar saatler boyunca kızından bahsedebilirdi. Biz de işi gücü bıraktık. Kızı beklemeye koyulduk. Az son- ra kız bahçe kapısından girdi. Oldukça kavruk tenli, uzun boylu, ince belli bir kızdı. Kivircik saçları neredeyse beline kadar iniyordu. Bu saçlar düz olsa ayak bileklerine kadar iner diye düşündüm. Saçları o kadar dikkatimi çekmişti ki yüzüne bakamamıştım. Gözleri kapkaraydı. Nedense biraz hüzünlü, ağlamaklı bakıyordu. B) Saatlerdir yeni bir asistan bulabilmek için iş görüşmesi yapıyorum. Son aday genç bir beyefendiydi. Tahminimce 25 yaşından büyük olamazdı. Heyecanlı görünüyordu. Üzerinde -bence kesinlikle kendisine ait olmayan- eski model bir takım elbise vardı. Rugan ayakkabıları parlıyordu. Elinde evrak çantası, cebinde mendill, düzgün taranmış saçlarıyla bana eski Türk filmlerinde gordugümüz kalem memurlarını hatırlattı. Tünelden çıkıp meydana doğru yürümeye başladık. Bugün her zamankinden daha güzel görünüyordu. Ama buna Manmayacaktim çünkü çok kırgındım. Belma, her zaman başına buyruk davranan ve kimsenin fikrine önem ver- meyen bir insandı. Kendisinden başkasının haklı olabileceğini düşünmek bile istemezdi. Daha kötüsü bunu yaşam biçimimiz haline getirmişti. Hatalı olduğu zamanlarda bile bana kendimi haksız hissettiriyordu. D) Kapı birkaç kez tıklatıldı. Ben ve tüm sınıf merakla kapıya baktık. İçeri önlüğü kir ve toz içinde, yakası kaymış, saç-. ları dağılmış bir çocuk girdi. Adını sordum. "Murat." dedi. Murat, okul açılalı bir hafta olmasına rağmen ilk kez okula geliyordu. Yemyeşil gözleri, çakmak çakmak yanarak sınıfı süzdü. Boş bir yere oturdu. Saçları kirli bir sarı renkteydi. Ağzı, burnu, kulakları küçücüktü. Bir çizgi film kahramanı gibi görünüyordu.