ANLATIM BOZUKLUĞU 199 Ahmet'ten başka kimseyi aramıyor, konuşmuyordu. 140 Düşünceler kişiden kişiye göre değişir. 14 Olanları bu

ANLATIM BOZUKLUĞU 199 Ahmet'ten başka kimseyi aramıyor, konuşmuyordu. 140 Düşünceler kişiden kişiye göre değişir. 14 Olanları bu yüzden dolayı anlattım sana. Olanlara nasıl katlandın, nasıl başa çıktın? 1430 İklim şartları yavaş yavaş ısınmaya başlıyor. Sizler değerli birer insanlarsınız. İnsanlar birbirlerini sevmesini bilmişlerdir. 248 Bu önlemler ekonomik ve sağlık açısından yararlı ola- caktır. Asıl yanılgısı romanla öykü arasındaki ayrıcalığı göre- meyişinden doğuyor. 18 Tanık gösterecek kişinin adının anılması yeterli değildi. 1992 Hızlı yürüyerek okula çarçabuk varıldı. 1500 Soruları çözerek ders bitirildi. 159 Bir bisiklet alınarak spora başladı. Öğrenciler, öğretmenleri örnek olarak alıyorlar. 3 Hem sermaye koymuştu hem de ambar kirası ödene- cekti. Yemeğe arkadaşını da yanında getirdi. 178 Karşılıklı mektuplaşmaları yaklaşık üç yıl sürdü. Bu haberi duyunca sevinçten etekleri tutuşmuştu. 23 Günümüzden söz ederken buruşan yüzü, geçmişteki anılarını anlatırken birden renklenip canlılık kazandı. B Başkaları için de olsa çalışmak bize zarar getirmez, aksine yüceltir. Her sabah önce bir kilometre koştuktan sonra güzel bir kahvaltı yapar. Beğendinizse herkese, beğenmedinizse hiç kimseye söylemeyiniz. Türkiye artık, enerji açığı olmayan komşu ülkelere enerji satabilen bir ülkedir. 80 Kimsesiz çocukları koruyor, yardım ediyordu. 18:10 Babasının sözlerine hep kulak asmaz. Ülkemiz giderek Batı'ya yaklaşıyor mu uzaklaşıyor mu? Bu, tartışma konusu. Bilime ne denli önem verirseniz, o ölçüde yararlanırsız. Dinleyicileri coşturdu, neşeli dakikalar yaşattı. Yazar, neye vurgu yapıyor? Düğünde pasta ve meyve suyu içtik. Müdürün sinirleri bir hayli bozulmuş ve fazlasıyla üzülmüştü. Çocuğun elindeki balonlar patladılar. Sanatçı, Avrupa kültürüne hayran olmuş, yakından tanımıştı. 90 Türkçemizde sayı ve belgisiz sifatlardan sonra gelen adlar çoğul eki almaz. Sabah kahvaltısını zeytin ve çay içerek yaptı. Herkese başarılarını anlatır, kendine hayran olmasını isterdi. 1849 Bu durum onu rahatlandıracağına büsbütün tedirgin etti. 189 Bütün yemekleri hazırlayıp bir kenara koyulmalıdır. Bu işi ancak ben ve sen halledebilirsin. II Dışarıda sadece ben ve o küçük çocuk kalmıştı. Ben ve siz yarışmada eşit koşulda değildiniz. 159. Ben ve birkaç yaşlı adam uzun uzun sohbet etti. 160 Sen ve buradaki konukların, bize yarın gelebilirsin. Kuşlar, dallara kondular. Sevgiler, gizli kaldıkça güzelleşirler. Bu tür durumlar gözlerimi yaşartırlar. 264 Ailen bana bu konuda hep destek oldular. 6. Bir gün iyi, bir gün iyi değilsin. 166 Evde konuşkan, okulda konuşkan değildi. Sizinle aynı ortak zevkleri paylaşıyoruz. 168 Size hoşgörülü olmayı, merhametli olmayı, acımayı o öğretmişti. Hakkımızda söylenenlere fazla ilgi ve önem veririz. Birçok okullarda on yıl süreyle öğretim görmüştü. Bu tembellik onun sınıfta kalmasına hatta zayıf alma- sina sebep olacak. 96 Ne sen onu, ne o seni anlıyor. Ne sen beni unut ne de ben seni. Ne onlar beni aldattı, ne de ben onları. Ne benim etkim vardır, ne de onların. 169 Ağır hastalıklarda uzun süre yatmak hastaya fayda yerine zarar sağlamaktadır. Düşman kenti kuşatmış, ama girememişti. Arkadaşım eve ben sinemaya gittim. Maratonu kazanması için ona herkes destek yaptı. Otobüs, yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı.