Araba Babiâli yokuşundan aşağı inmiş, ara sokaklara sapmıştı. Sis açılmış, o tuhaf ışığın yerine her zaman- ki parlak ışık yerle
Araba Babiâli yokuşundan aşağı inmiş, ara sokaklara sapmıştı. Sis açılmış, o tuhaf ışığın yerine her zaman- ki parlak ışık yerleşmişti. Cevdet Bey, yaz güneşinin şimdiden ısıttığı arabada pişiyordu. "Çok sıcak bir gün olacak! Bugün ne yapacağım? Dükkânda işleri çabuk bitirmem lâzım! Belki ağbimi gider görürüm!" Beyoğlu'nda bir pansiyonda hasta yatan ağbisini hatır- layınca canı sıkıldı. "Sonra Fuat Bey ile yemek yiye- /cektik. Selanik'ten gelmiş. Öğleden sonra Nişantaşı'na Şükrü Paşa'nın konağına gideceğim." Nişanlısını üçün- cü defa görebilme umuduyla heyecanlandı. "Sonra, tellalın bulduğu o eve tekrar bakarım." Nişantaşı ya da Şişli'de evlendikten sonra oturacağı bir ev satın almaya karar vermişti. Bu parçada, aşağıdaki anlatım tekniklerinden han- gleine özgü nitelikler ağır basmaktadır? Aç monolog D) Pastiş B) Bilinç akışı C) Parodi E) Metinlerarasılık