aşkın: Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş. duymak: Sezmek, fark etmek, hissetmek. öğrenmek: Haber almak. Aşağıdaki cümleleri
aşkın: Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş. duymak: Sezmek, fark etmek, hissetmek. öğrenmek: Haber almak. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "aşkın, derinlik, öğrenmek" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kul- lanılmıştır? A) Okul bahçesinde toplanan on beşi aşkın öğrencj, duyduk- ları zil sesinden sonra hareketlenmişler ama sınav saatinin değiştiğini öğrendikten sonra oyunlarına devam etmişlerdi. B) Kendini, aşkın bir şair olarak nitelemeyen M. Dünsoy, top- lumsal yaşamın karmaşıklığı karşısında duyduğu acıları dile getirmeyi, direnmeyi öğrendiği acılarını anlatmaya yeğliyordu. C) Yarım saati aşkındır çay bahçesinde arkadaşını bekleyen adam, duyduğu müzikten etkilenerek telefonuna bakıp bu müziğin bestecisini öğrenmeye çalıştı. D) 50 yıllık sanat yaşamında otuzu aşkın albüm çıkaran Selami Şahin, her dönem izleyicilerinden ilgi görmüş; ustalarından öğrendiklerini şarkılarında uygulamaya çalışmıştır. E) İki yılı aşkın bir süre önce Betül Dünder'le hararetli bir edebiyat sohbeti içindeyken birden bir isim geçti, daha önce hiç duymamıştım: Türkân Ildeniz. Kim olduğunu öğ- renince çok heyecanlanmıştım.