Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

ATEŞTEN GÖMLEK bulunduğu durumu tartışırlar. Mitingi'ne katılırlar: (...) Dışişleri bakanlığı memurlarından Peyami, zengin bir a

ATEŞTEN GÖMLEK
bulunduğu durumu tartışırlar.
Mitingi'ne katılırlar:
(...)
Dışişleri bakanlığı memurlarından Peyami, zengin bir ailenin oğludur. Anadolu'yu hiç görme
mal, Peyami'yi Binbaşı Ihsan ile tanıştırır. Peyami, Cemal ve İhsan sık sık buluşarak memle

ATEŞTEN GÖMLEK bulunduğu durumu tartışırlar. Mitingi'ne katılırlar: (...) Dışişleri bakanlığı memurlarından Peyami, zengin bir ailenin oğludur. Anadolu'yu hiç görme mal, Peyami'yi Binbaşı Ihsan ile tanıştırır. Peyami, Cemal ve İhsan sık sık buluşarak memleketin içinde tir. Peyami 'nin yakın Cemal, Birinci Dünya Savaşı 'na katılmış, savaşta yaralanmış bir subaydır. Cemal'in kız kardeşi Ayse, Izmir 'de oturmaktadır. 15 Mayıs 1919'da Izmir işgal edilir. Işgalciler, Istanbul'a gelir: Istanbul'da sıkıntılı günler yaşanmaktadır. Peyami, Cemal, İhsan ve Ayşe, Sultan Ahmet Ayşe'nin eşi Mukbil Bey ve oğlunu öldürür. Ayşe'yi de kolundan yaralarlar. Izmir'de kalamayan Ayy bir dekor ayırıyor, önünde asırlık çınarların arasında siyah bayraklar altında siyah ve küçük bir kürsa va Herkes seslerin geldiği yere doğru dalgalandı, döndü. İki beyaz minarenin ortasini mavi vavad, azzam bir gulgulesi geliyordu. Kürsünün önünde, malál askerler bir hilâl gibi çevrilmişler, bu topraken Bütün bu sesler onun etrafından geliyor. Havadaki genç sesler ve yerdeki dedeler heyetinin derin vet üstünde ne zaman yas, ne zaman bayram olsa onun mihrabında bu topraklar için parçalanan vüculation toplanmasının en tabii bir şey olduğunu bütün İstanbul'la beraber onlar da anlamışlardı. Kendim daha bunun manasını anlamıyordum. Bu müşterek bir sevgilinin cenaze merasimi mi? Yoks muhalled ve kanlı bir düğünün ilânı mıydı? Bilmiyorum, yüz bin insan mucize gibi vücutlarından, Van kirip koşan asil harp atları gibi ihtilâl havasını koklayan bir iki Fransız, siyah millet bayrağının altına din larının bin bir alâkasından çözülmüş, bir oluvermişlerdi. Kala balığın içinde harp borusu çalınınca ipletta karşı karşıya dövüştükleri sakat Türk askerlerinin arasına koşmuşlardı. Ne kürsünün üstündekileri seçebiliyor, ne de ne söylediklerini duyuyorduk. Bazan bir kadının tiz sesi sahrayı yırtıyor; bazan bir erkeğin gür kelimeleri dağılıyor. Yalnız Mehmet Emin Bey'in beyaz başını milli bir aziz gibi, bir evliya gibi seçtim. Askerlere doğru eğilmişti. Alil askerlerin topun karşısında sükunla duran geniş, alil göğüsleri sarsılıyor, başları eğilmiş yüksek sesle ağlıyorlardı. sine benziyor, koyu yeşil gözlerinden yaşlar damla damla başlayarak ince billur bir göz yaşı sicimi uzun Ayşe'nin de Cemal ile yanımda yüksek sesle ağladığını duydum ve döndüm. Yüzü bir siyah kirpiklerinin uçlarından yanaklarına akıyordu. Ah, beyaz ve güzel memleketim! Bu meydanda birçok imparatorlar ve imparatoriçeler en mutantan alaylar, yarışlar, resmigeçitlerle geçtiler. Fakat bu beyaz ve ezelî meydanı bütün bir milletin göz yaşıyla hiçbir mutantan alay hiç- bir Bizans ve Osmanlı ihtişamı takdis etmedi. Yeni Türkiye'yi HALİDE EDİB ADIVAR doğuran esrarlı ve ilahi ruh mu bu merasimi bu millete öğretti? Yoksa İzmir'in zümrüt yamaçları, altın meyveleri, bal akan bağ- ATEŞTEN ları üzerinden geçen kan ve iztirap kasırgası mi burada tekerrür GÖMLEK ediyor? Bir aralık kürsünün kenarında denizin dibinden gelir gibi sesler hâsıl oldu; havada öyle derin bir sükûn vardı ki bu gulgu- leyi canımız kulaklarımıza toplanmış gibi dinledik ve ak gökte bir vizıltı duyduk. Minarelerin üstünde iki siyah tayyare dolaşı- yordu. Fakat halkın duyduğu şey ölümden kuvvetli idi. Kimse ne başını kaldırdı, ne alâkadar oldu. Cemal: azap maske - Ah, dedi, keşke bombalarını atsalar ve bu günü, bu keli- mesiz ahdimizi kanımızla mühürlesek. Ayşe'nin yaşları arasından gözlerinde şimşekler çaktı. Belki SEDLOSE 176