B Sanat ve edebiyat konulu yukarıdaki açık oturumda söz alan konuklardan hangisi tanık göstermeye başvurmuştur? A) Hakan Bey: Sa
B Sanat ve edebiyat konulu yukarıdaki açık oturumda söz alan konuklardan hangisi tanık göstermeye başvurmuştur? A) Hakan Bey: Sanatın amacı, kişinin düşüncesini, duyarlığını geliştirmek; ona, dünyaya ve insanlara insanca bakma, sezme, kavrama gücü kazandırmaktır. Sanat ürünlerine ilgi duymayan, hayali işlemeyen, başkalarının acılarına, dertlerine ortak olmayan bir bilim adamı düşüne- lim; ne yararı olur insanlığa? B) Leyla Hanım: Edebî eserler, insanı her yönüyle aydınlatır. İnsanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler insanların ruh çözümlemele- rini yapar. Bu çözümlemeler, çevremizdeki insanları daha iyi anlamamızda, olayları, durumları yorumlamamızda bize yardımcı olabilir. Meh- met Rauf'un Eylül, Peyami Safa'nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı romanları buna güzel birer örnektir. Prf Yayınları C) Kamer Bey: "Niçin Kemal Tahir frengili bir adamı yazıyor?" diyorlar. Çünkü Kemal Tahir, insan dramını ancak orada bulabiliyor. Onu yaz- masa da "olumlu tip"i yazmaya çabalasa. O zaman destan yazması lâzım gelecek. Halbuki konumuz, roman konusu. Normal tip, olumlu tip dedikleri, yanlış, yalan, uydurma şey. Ne yapar bu adam? Sabahleyin gider vazifesine. Rüşvet almaz. Akşam da saat beşte evine döner. Eee, onun dramı yoktur. Dramı olmayınca romancıyı ilgilendirmez. D) Ülkü Hanım: Sanat alanında atılacak ilk adımlardan biri o alanın terimlerini öğrenmektir. Bu alanda bilgi sahibi olmak ve uzmanlaşmak için terimler o alanın anlam kodlarıdır. Edebiyat kuramcıları Wellek ve Warren'in vurguladığı gibi edebi eserlerin analizi için ancak başarılı bir te- rimler sistemi geliştirildiğinde çağın ruhunun metafizik kavramların etkisi altında kalmadan edebiyat dönemleri ortaya çıkarılmış olur. E) Yaşar Bey: Bir edebiyat ürününün yarına kalırlığını, salt diline bağlayamayız. Dili kadar, seçilen konunun işlenişi de önemlidir. Ne var ki, ki- mileri için yarına kalmanın ölçüsü, dil ve işleyişten çok, konudur. Konunun toplumca sevilmesi, benimsenmesi gerekir. Ama bu da her za- man için yeterli değildir. Yayımlandığı günlerde konusu yönünden çok beğenilen, el üstünde tutulan bir yapıt geleceğe kalmayabilir