Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Bahçeşehir Koleji TÜRKÇE HAFTA SONU ÖDEVİ-22 SINIF Bevgill Ogrenellerimiz, Bahçeşehir Boru Bankası'ndan Test-30 (Anlatım Bigimle

Bahçeşehir
Koleji
TÜRKÇE
HAFTA SONU ÖDEVİ-22
SINIF
Bevgill Ogrenellerimiz, Bahçeşehir Boru Bankası'ndan Test-30 (Anlatım Bigimleri), Test-71 (Basit.
Türemie, Birleşik Yapı) çözmeyi unutmayınız.
TEKNOLOJİK BAYRAM KUTLAMALARI
Bayram sabahı annemin evine gitm

Bahçeşehir Koleji TÜRKÇE HAFTA SONU ÖDEVİ-22 SINIF Bevgill Ogrenellerimiz, Bahçeşehir Boru Bankası'ndan Test-30 (Anlatım Bigimleri), Test-71 (Basit. Türemie, Birleşik Yapı) çözmeyi unutmayınız. TEKNOLOJİK BAYRAM KUTLAMALARI Bayram sabahı annemin evine gitmek üzere kapıdan çıkarken posta kutusuna baktım, posta kutusu boştu. O anda buruk bir duyguya kapıldım. Oysa uzun zamandır bop sayilirdi. Bilgisayar ve internet yaşantımıza girdiğinden bu yana mektuplann yerini elektronik postalar almig, evlerimizin kapısındaki posta kutuları yalnızca kredi kartı öde meleri, telefon faturalarına kalmıştı. Tüm alle bireyleri ve birkaç alle dostumuzla annemin evinde toplandik. Birbirimizle sohbet etmeye çalışıyorduk ama başladığımız cümleyi bitirmemiz neredeyse olanaksız gibiydi. Konuşmalar sürekli cep telefonlarından gelen "chit, dut" sesleriyle kesiliyordu. Odadaki herkes karşısındakinin yüzüne bakmadan konuşurken tüm ilgisini elindeki cep telefonuna yöneltmiş, gelen bayram mesajını okuyup yanıtlamaya çalışıyordu. Gelen mesajların sosio-leri her- kesle paylaşılıyor ve başkalanna gönderilmek üzere telefonlara kaydediliyordu. Sonunda eşim isyan otti: "Cep telefonlar bu kadar önemliyse neden buradayız? Hepimiz kısa mesajlarla kutlayabilirdik bayramı evimiz- den." dedi ve cep telefonunu kapattı. Bir suskunluk oldu once. Sonra herkes "Gelen mesajlan daha sonra okuyup yanıtlayabilirim." diyerek cep telefonunu kapattı. Kızım eline televizyonun kumandasını almıştı ki hemen atılıp olin- den aldım. "Bugün televizyon yok." dedim. "Bugün hep birlikte olmanın tadını çıkaracağız." Televizyon yok, telefon yok, bir süre sonra herkes yavaş yavaş evine "gönüllü tutsak olduklan modern oyun- caklarına dönmek üzere birbirine "Hoşça kalın" demeye başladı. Eve dönerken gözlerim yollarda uçan balon, pa- muk helvası satan saticilan aradı. Bir an için yıllar öncesinin bayramlarını anımsadım. Evde bayram telaşı haftalar öncesinde başlardı. Kardeşime ve bana "bayramlik" olarak beğendiğimiz kumaşlar- dan istediğimiz elbiseler diktirilirdi. Biz çocuklara düşen görevler de vardı: Akrabalara, dostlara gönderilecek bay- ram tebriklerinin alınması ve yazılması. O rengârenk kartları seçmek, işin on zevkli yanıydı. Ama onlarca zarlı ya- zarken sürekli sızlanırdık. Kimi zaman önümdeki yığılı zarflanı yaza yaza bitiremeyeceğimi düşünürdüm. Bayram ertesinde, postacının kapı aralığından içeri attığı zarflanı açmak tüm o yorgunluğu unuttururdu. Heyecan ve coşkuy- la açardık zarflanı, yazılanları okuduktan sonra da özenle saklardik o bayram kartlarını. Bayramın birinci günü alle. eş, dost kutlamaları bitince ikinci günü ellerimizde tavşanlı balonlarımız, lunaparka giderdik. Oysa şimdi: "Dint dit, dit dit..." Ne diyordum? "Dit, dit..." 1. Yazar, eski bayramlarla ilgili neleri hatırlamaktadır? 2. Metinde yer alan "modern oyuncaklar" ifadesiyle neler kastedilmiştir? 2