bakımdan Kara- oynanan bir türü uğu gibi ortaoyu- na çizgileri bilinen açlama yani tulu- mene Karagöz'de- er oyun kişileriyle a
bakımdan Kara- oynanan bir türü uğu gibi ortaoyu- na çizgileri bilinen açlama yani tulu- mene Karagöz'de- er oyun kişileriyle a adı verilen, se- ş bir alandır. (IV) işekår, Hacivat'ın teri Karagöz'deki plaşmış tiplerdir. bölümden oluşur, ar'ın seyirciyi se- nu açması Kara- erin hangisinde JIV si soylene- el ve birey- azıldığı miyle hare- şıdığı şaire ait E) V A 20. Oktay Rifat, lise yıllarında, yeni şiir konusundaki ortak düşüncelerini bir anısında şöyle dile getirmektedir: "Baş- ka, bambaşka bir şiir hasreti ikimizin de içinde. Ben, yeni bir şiir yazmışım, Orhan'a okumağa pek cesaret edemi- yorum. Çünkü ne vezni var ne kafiyesi. Hem de birkaç satırlık bir şey. Adı: Saksılar. (...) Bir ara boş verip okuyu- veriyorum. Orhan kolay coşmaz. Coşuyor. Şu işe bakın o da cebinden dört satırlık bir şiir çıkarıyor. Adı: Kelebek. Bu sefer coşmak sırası bende. Sarmaş dolaş oluyoruz. O bambaşka şiire ilk adımı attığımızı biliyoruz. Üç dört günün içinde bu çeşit şiirlerden bir sürü yazıyoruz. Aşağıdaki dizelerden hangisi bu parçada adı geçen şairlerin "bambaşka şiir" olarak adlandırdıkları anlayı- şi yansıtmaz? A) Şiirler biter bir gün denizkestaneleri kalır ahtapotlar fesleğenler camların ardında B) Ne kadar severim o insanları! insanlar ki, renkli, silik dünyasında çıkartmaların Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber C) Şimdi kavak ağaçları görünüyor Penceresinden, Kanal boyunca. Gündüzleri yağmur yağıyor; Ay doğuyor geceleri D) Neden liman deyince Hatırıma direkler gelir Ve açık deniz deyince yelken? E) Gitti gelmez bahar yeli; Şarkılar yarıda kaldı. Bütün bahçeler kilitli; Anahtar Tanrı'da kaldı. 21. B n t