Beynimiz, iştah, açlık ve tokluk, bağımlılık gibi birçok yaşamsal olayı kontrol ediyor. Olağanüstü bir do- nanıma sahip bu mekan

Beynimiz, iştah, açlık ve tokluk, bağımlılık gibi birçok yaşamsal olayı kontrol ediyor. Olağanüstü bir do- nanıma sahip bu mekanizmada herhangi bir aksaklığın ortaya çıkması, insanı dolaylı yoldan çağın hastalığı obeziteye ve ona bağlı başka hastalıklara götürüyor. Beynimizde açlık, tokluk, susuzluk ve iştah merkezi olarak bilinen bölüm; hipotalamustur. Bu bölüm, kan şekeri düzeyi ve sindirim sistemindeki doluluktan etkilenerek açlık veya tokluk sinyallerini oluşturur. Dolayısıyla bir alarm merkezi görevi üstlenir. Obezite sorunuyla karşılaşmak istemeyen kişilerin ise hipota- lamusun sinyal sistemini doğru yönetebilmesi gerekiyor. Hipotalamusun tokluk sinyalleri vermesi için geniş hacimli ama enerjisi düşük yiyecekler tüketilebilir. Söz gelimi tam buğday ekmeği, muz gibi yiyecekler tü- ketilerek hipotalamusun tokluk hissi duyması sağlanabilir. Bununla birlikte, midede kalış süresi daha uzun yiyecekler tüketmek de hipotalamusun tokluk sinyalleri yaymasına sebep olur ve kendimizi bir şeyler yemek zorunda hissetmeyiz. Dünyada giderek yaygınlaşan obeziteden korunmanın en temel koşulu, hiç şüphesiz, hangi gıdaların nasıl ve ne zaman tüketileceğini bilmektir. Nasıl beslenmesi gerektiğini bilen insan, çok iştahlı olsa bile obezite sorunuyla karşı karşıya kalmaz. ul 8.) Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? D A) Hipotalamus, sindirim sistemimizin yöne- tilmesinden sorumludur. B) Beyin, olağanüstü donanımı sayesinde yaşamsal olayları kontrol eder. C) Obezite sorununun temelinde hipotala- musun yönetilememesi yatmaktadır. D) Gidaların bilinçli tüketilmesi, kişiyi obezi- teden korur.