Bir edebiyat sevdalısının şiirlerini okudum geçenlerde. Şiirlerinin tamamına baktım ve kendisine "Neden hâlâ şiir yazmıyorsun?"

Bir edebiyat sevdalısının şiirlerini okudum geçenlerde. Şiirlerinin tamamına baktım ve kendisine "Neden hâlâ şiir yazmıyorsun?" diye sordum. Edebiyat sevdalısı, şöyle yüzüme bir baktı ve oldukça donuk bir edayla “Elinizdekiler benim siirlerim." dedi. Aslında demek istediğimi çok iyi anlamıştı. Yine de bu şiirler, benim deyişi arkasında durduğu misralar olduğunu ifade edi- yordu. Bir süre ben de duraksadım ve "Biliyorum senin dizelerin olduğunu ama ben senin şiirlerini okumak istiyorum." dedim tekrar. Bu defa edebiyat sevdalısı, biraz daha düşündü ve evet, dedi bunlar benim dize- lerim. Aslında onun şiir diye getirdiklerini şiir olarak ka- bul etmeyişim, onun şiir diye getirdiklerine sahip çıkışı sonrası bende de "dize" ifadesiyle karşılık bulmuştu. Bu parçada "bende de dize ifadesiyle karşılık buldu” sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirlerinin aslında pek de beğenilecek şeyler bulun- durmuyor olması B) Edebiyat sevdalısının sahip çıktıklarının bir doğru- luk payı olduğu C) Yazılanların şiir bütünlüğünden uzak dize parçaları olduğu D) Şiirlerinin her misrasının birer birer ele alınmasının doğru olduğu E) Edebiyat sevdalısının şiirden anladığının farklılıklar gösterdiği