Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

"Bir kimsenin sıkıntılar çektiğini, yüreğinden yaralandığını anlamamız için kendisini görmemiz, diyeceklerini din- lememiz yeter

"Bir kimsenin sıkıntılar çektiğini, yüreğinden yaralandığını anlamamız için kendisini görmemiz, diyeceklerini din-
lememiz yeter sanırız, oysaki yetmez; görmek, dinlemek başka; anlamak, gerçekten anlamak başkadır da onun için.
Anlarız, o kimse ne durumdadı

"Bir kimsenin sıkıntılar çektiğini, yüreğinden yaralandığını anlamamız için kendisini görmemiz, diyeceklerini din- lememiz yeter sanırız, oysaki yetmez; görmek, dinlemek başka; anlamak, gerçekten anlamak başkadır da onun için. Anlarız, o kimse ne durumdadır, öğreniriz, bilgi ediniriz ama bu bilgi içimize işlemez daima, bizi sarmaz. Bencildir insanoğlu, bencil olduğu için yalnız kendi dertlerini düşünür, yalnız onlara inanır, başkalarında gördüğü dertlen ken- disininkiler gibi kavrayamaz. Onlara omuz silkmese, gülmezse, eğlenmezse onlarla. gene iyil... Bizi bu bencillikten edebiyat kurtarır, şiirler, hikâyeler, romanlar, tiyatro eserleri, denemeler kurtarır. Öteki insan- ların içlerini bize onlar açıverir, bize başkalarını onlar duyurur. Bir kimseyi görüp de okuduğunuz romanlardan, gör- düğünüz oyunlardan birinin bir kişisini hatırlarsanız: "Ah! bu bir Anna Karenina! Bu bir Julien Sorel! Bu bir Tartuffe!" derseniz, başkalarını içlerinden anlıyorsunuz, onları kendi içinizde, hayalinizde gerçekleştiriyorsunuz demektir. İlim bize dışı öğretir, onun öğrettikleri bizim dışımızda kalır; sanat, edebiyat ise öğretmez, sezdirir, kavratır. Ahläkin is- tediği de asıl bu sezme, kavrama gücüdür. Edebiyattan geçmemiş insanın hayali işlemez ki kendisinden başkalarının acılarına, dertlerine ortak olabilsin, onlarla "hemhal" olabilsin... 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) Nurullah Ataç Bu parçaya göre aşağıdakilerden doğru ve yanlış olanları belirleyiniz. İnsanların gerçek duygu ve düşüncelerini anlamak zordur. İnsanı anlamanın temel koşulu onu görmek ve dinlemektir. Her insan çektiği acıyı ya da sevinci diliyle yeterince ifade edemez. İnsanı dinlemek ve onunla ilgilenmek onu gerçekten anlamak anlamına gelmez. İnsanoğlunun bencil olması başkalarını anlamakta en büyük engeldir. Edebiyatın temel işlevi insanın başkalarını anlamasına yardımcı olmasıdır. Edebiyat, insanı bencillikten kurtarır. Okuduğumuz edebi eserler, toplumdaki kişileri, onların kahramanlarıyla ilişkilendirmemizi sağlar, onları içten tanımamızı sağlar. Bilim de edebiyat gibi insanı insana aynı yolla öğretir. Hayal kuramayan insandan başkalarını anlaması beklenemez. 9