Bir tiyatro oyunu, bir tablo, bir müzik parçası, bir film; iz- leyen öznenin karşısında duran bir obje konumundadır. Onun güzel

Bir tiyatro oyunu, bir tablo, bir müzik parçası, bir film; iz- leyen öznenin karşısında duran bir obje konumundadır. Onun güzel veya çirkin olduğunu değerlendiren ve bir yargiya varacak olan, izleyen öznedir. İzleyen öznelerin yaşamları boyunca geliştirdikleri deneyimsel birikimleri bu belirleme üzerinde etkili olur. Ancak farklılıklar çeşitli olduğundan üzerinde bir mutabakata varılamamış, çok- ça duyduğumuz "Zevkler ve renkler tartışılmaz." sloganı ile bireysel beğenilere karşı saygı duyma davranışı ge- liştirilmiştir . Bugün tam da bir gerçek üzerindeki "bence" probleminin kaynağıdır bu saygı duyma biçimi. Postmo- dernizmin bir problemi olarak ele alınan postgerçekçilik; bir durum, olay karşısında o durum ve olayın kendi ger- çekliğini iskalayarak "bence" kararları ile çözümlemek ve bu çözümlemenin dışında bir şey kabul etmemektir. Zevkler ve renklerin tartışılmaması, basit bir beğeni konu- suyken aslında gerçekliği her defasında iskalama riskimi- zin vahim durumunu da bizlere göstermektedir. 4 38. Bu sözleri söyleyen kişinin, 1. Sanat objeleri üzerine gelişigüzel yargıda bulunmak, o sanat objesinin asıl gerçekliğini yansıtmaktan uzak bir çaba olur. II. Yargı yetisinin estetik bir obje üzerinde kişisel beğe- niyle bir tutulması, o objenin doğru biçimde değer- lendirilmesi açısından yanlış bir tutum olur. III. Bir sanat objesinin algilanip yorumlanması özne ko- numundaki alımlayıcıdan ayrı düşünülemeyeceği için onun güzel ya da çirkin oluşu üzerine bir yargıya var- mak doğru olmaz. IV. Herhangi bir sanat dalinin ürünü olan objenin değer- lendirilmesi, bu objenin kendi gerçekliği içinde de- ğerlendirilmesini sağlayacak bir birikimi gerekli kılar. yargılarından hangisini/hangilerini savunması bekle- nemez? A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) Yalnız III E) Yalnız IV