. Bir zamanlar Anadolu'nun bir yerinde herkesin sevip hürmet eitiği, güler yüzlü, tatlı dilli bir adam yaşarmış. Adamın pabuçlar
. Bir zamanlar Anadolu'nun bir yerinde herkesin sevip hürmet eitiği, güler yüzlü, tatlı dilli bir adam yaşarmış. Adamın pabuçlarının sivri ucunda ve cüppesinin uçlarında yüzlerce kuzu çıngırağı bu- lunurmuş. Adamın uzaktan gelişi bu çıngırakların çıkarttığı sesten anlaşılırmış. Bir gün adama bu çıngırakları niçin taktığını sormuşlar. Adam, yürür- ken yerdeki karıncaları ürkütüp çiğnenerek ölme- lerine engel olmak için, diye cevap vermiş. Bir gün güvenlik güçleri, çok tehlikeli bir hırsız çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken çıngıraklı adam oradan geçiyormuş. Azili hırsızlar çıngırak sesini duyunca ortaya çıkmış ve kaçmaya çalışır- ken yakalanmış. Azılı bir çetenin yakalanmasına sebep olan çıngıraklı adamı, halk sevincinden ku- caklayıp havaya kaldırırken adamın cübbesindeki çıngıraklar, daha fazla ses çıkarmış, adeta zil çal- mış. Halk da bu çıkan sesten çok mutlu olmuş. Bu olaydan sonra o yerin ahalisi, bir şeye çok sevinip mutlu olanları görünce (...) demeye başlamış. Bu parçada boş bırakılan yere seçenekteki de- yimlerden hangisi getirilmelidir? A) Zil takıp oynamak B) Etekleri zil çalmak C) Ağzı kulaklarına varmak D) Bayram etmek