%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele
Soru:

Bizim AHISKA Bir hikâye: ESKİCİ Refik Halid KARAY Vapur nihtimdan kalkıp tà Marmara'ya doğ- ru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu ge

Bizim AHISKA
Bir hikâye:
ESKİCİ
Refik Halid KARAY
Vapur nihtimdan kalkıp tà Marmara'ya doğ-
ru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye
gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi
ferahladilar:
-Çocukcağız Arabistan'da rahat eder.
Dediler, hayırlı bir

Bizim AHISKA Bir hikâye: ESKİCİ Refik Halid KARAY Vapur nihtimdan kalkıp tà Marmara'ya doğ- ru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi ferahladilar: -Çocukcağız Arabistan'da rahat eder. Dediler, hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uydurma neşesiyle, fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Zaten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşu- nun yardımıyla halasının yanına, Filistin'in ücra bir kasabasına gönderiliyordu. Hasan vapurda eğlendi; girl gırl işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok eğlendi. Beş yaşında idi; peltek, şirin konuşmalarıyla da güverte yolcularını epeyce eğlendirmişti. Fakat vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yol- cu bıraktıktan sonra sıcak memleketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı: Kalanlar, bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul'daki gibi: -Hasan gel! -Hasan git! Demiyorlardı; ismi değişir gibi olmuştu. Has- sen şekline girmişti: -Taal hun yâ Hassen, Diyorlardı, yanlarına gidiyordu. -Ruh ya Hassen... Derlerse uzaklaşıyordu. ara s lardı bari Ağu ve h şak pan alr çin ça A: m Hayfa'ya çıktılar ve onu bir trene koydular. Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu. Ha- san köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susu- yordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyor- du. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir ka- tilik, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, daima susuyordu. Fakat hem nur nakal cicek acmis hom vomiclor 1