Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balik", bütün ağaçlara "ağaç" diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, o adlarla birlikte r
Bütün kuşlara "kuş", bütün balıklara "balik", bütün ağaçlara "ağaç" diyen insanlarız artık. Daha da kötüsü, o adlarla birlikte renkleri ve tatları da yitiriyoruz. Daha az sözcük, daha az çeşit ve daha az tat... Bilinçsiz kentleşmenin kaçınılmaz sonucu bu olsa gerek. Öyle ya, kentlerde kuşlar, balıklar, ağaçlar gittikçe azalıyor Olanlar da hayatın dışında kalıyorlar. Soframıza gel- diklerinde görüyoruz onları. Hangi meyve hangi ağaç- ta yetişir, hangi balık hangi denizlerden gelir, hangi kuş hangi mevsimlerde uçar, bunları bilmiyoruz Burada Sait Faik'in bir cümlesini söylemeden geçmek olmaz. Usta öykücü işini beğenmediği birinden söz ederken şöyle diyordu: "Öyle öykücü mü olur, daha balık adla- rını bile bilmiyor!" =. Bu parçada aşağıdacelerden t gulanmaktadır? Ana Düşünce Çevre bilincinin oluşmaması, baz toplumlarda, yaşamı tekdüze hâle getirir. moute Depisilli postermare B) C) vur- Dile önem verilmemesi, onun yanlış kullanılma- sına yol açar. Dış dünyadaki ayrıntıları önemsememek, insanın düşünce evrenini ve yaşamı yoksullaştırır. D) Doğada görülen değişiklikler, kentte yaşayan in- sanları etkilemektedir. E) Söz dağarcığını geliştirmek için ayrıntılara inmek gerekir.