çiçekler ve gülümseyen yüzüyle güneş, çıkacağı bu uzun yolculuğu ona daha da çekici kılmıştı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakil
çiçekler ve gülümseyen yüzüyle güneş, çıkacağı bu uzun yolculuğu ona daha da çekici kılmıştı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Karşılaştırmal C) Öyküleme 9. Yeşil paltosunu sırtına alıp hızla evden çıktı. Sağına soluna kuşku ve korku dolu gözlerle bakıyordu. Birisi görse hayatı elinden kayıp gidecekti. Kendini yokuşun sonundaki kulübeye dar attı. Dışarısı soğuk olmasına rağmen o, terden sırılsıklamdı. Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Açıklama C) Öyküleme B) Açıklamal D), Betimleme A) Tartışma C) Öyküleme B) Betimleme 10. Halka inmeyi başaramayan, halkın sesini duymayan, onların acılarını yüreğinde hissetmeyen kimseye nasıl aydın diyebilirsiniz? Sizin dediğiniz gibi, belli bir dü- zeyde alınan kültür, aydın olmaya yeter mi hiç? Aydın olmak, bu kadar kolay değildir. Hiçbir şey yapmadan halkın sorunlarına uzaktan bakmak ve sözüm ona yardımcı olmaya çalışmak sadece kendini teselli et- mektir. Aydın olma bilincini yüreğinde taşıyana aydın derim ben. D) Tartışma Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Betimleme C) Karşılaştırma B) Açıklama D) Betimleme 11. Tel çerçeveli gözlüklerinin arkasından gözlerini kısarak bakmasıyla ileri düzeyde bir miyop; oturduğu sandal- yeden taşan iri omuzları, masaya yayılmış uzun kolları ve kocaman elleriyle de uzun boylu, iri yarı bir adam olduğu anlaşılıyordu. Kumral, ince telli saçlarına, ace- leci beyazlar dolmuştu yer yer. Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisi- dir? B) Öyküleme D) Tanımlama 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, kişisel duygu ve düşüncelere rastlanmaz? A) Kasabanın girişindeki iki katlı eski bina, sanki çökt çökecek. B) Kendini geliştirme çabası içinde olamayan sanatçı, yok olmaya mahkûmdur. C) Çocukların kendilerini saf bir biçimde yaşamın akı- şına bırakması ne hoştur. D) Aniden patlayan firtina, küçük sandalın alabora olmasına yol açtı. 13. Yüreğiniz bağırmıyor eskisi gibi Sözcüklerini arayan bir kitap gibisiniz artık Gözlerime hüzünlü bir nehir gibi akmıyor gözleriniz Siz, sanırım, bıraktığım yerde değilsiniz Bu dizelerin anlatımında aşağıdaki yolların hangisine başvurulmamıştır? A) Dokunma duyusundan yararlanmaya B) Cansız varlıkları kişileştirmeye C) Kişisel kanıları belirtmeye D) Benzetmelere yer vermeye 14. (1) Yazar bir kıyı kasabasında geçen aşk hikâyesini anlatmış son romanında. (2) Romandaki olaylar, Tür- kiye'nin en güzel yerlerinden Soğukhisar'da geçiyor. (3) Romanda her şey gerçek; kahramanlar, yaşadıkları çevre... (4) Romanın hiç beklenmeyen bir şekilde bit- mesi okuyucuyu şaşırtıyor, heyecanlandırıyor. (5) Kurgusuyla, diliyle gerçekten okumaya değer bir eser olmuş bu roman. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden hangileri yazarın yorumunu içermemektedir? A) 1. ve 4. B) 4. ve 5. D) 1. ve 3. C) 2. ve 3. 15. Şiir, klasik çağda bir düşünceyi, bir duyguyu bir kele- bek misali ince ve çekici bir biçimde dile getirme ara- cıydı. Belli bir duyguyu ya da düşünceyi anlatmak için, ölüye bile özel giysiler hazırlayan terzi gibi iş görürdü şiir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır? A) Tanımlama C) Örnekleme B) Benzetme D) Karşılaştırma 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde görme ve işitme duyularıyla algılanan ayrıntılar bir arada verilmiştir?