dendiği öteden beri bilinir. 25. Balbal kelimesi ve balbal dikme âdeti, Eski Türk Yazıtları ara- sinda Kül Tigin Yazıtı'nın doğu

dendiği öteden beri bilinir. 25. Balbal kelimesi ve balbal dikme âdeti, Eski Türk Yazıtları ara- sinda Kül Tigin Yazıtı'nın doğu tarafında "Babam kağana Baz kağanı birinci balbal diktirmiş" şeklinde geçer. Göktürklerde, kağanların, kahramanların ve ünlü kişilerin mezarları üzerine öldürdükleri düşmanlan temsilen heykel veya taşlar diktikleri, eğer taş bulamazlarsa ağaçtan yapılmış heykel veya kazıkları bu maksatla kullandıkları ve bu şekilde dikilen taşlara balbal Hüseyin Namik Orkun, balbal dikme inancının, Türklerin öldükten sonra öteki dünyada da hayatın mevcut olduğuna ve insanın ölünce öbür dünyaya göç ettiğine inandıklarını, uçuverdi denmesinin bununla ilgili olduğunu, ölünün öbür dünyada her şeye ihtiyacı olacağın- dan eşyalarını mezara konduğunu söyler ve ilave eder: "Büyük şahsiyetlerin hizmetçiye de ihtiyacı vardır. Bunun için bir adam öldürülür ve bu öldürülen adamın adına da ölen kişinin kabrine bir taş dikilir ki işte buna balbal adı verilir." Bu parçada düşüncenin akışına göre boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Balbalı büyük bir ceza olmak üzere ayaklanmaya sebep olan kişilerin ve kötü kimselerin gömüldüğü cenaze tepesi diye gösterenler de vardır. B) V. Thomsen, "Eski Türk Yazıtları" tercümesine eklediği ekte, "Ölü gömüldükten sonra, mezarın üstüne, ölenin ha- yatta iken öldürdüğü düşman sayısınca taş dikilir, bunlar Türklerin balbal dedikleri şey olacaktır." der. C) W. Barthold bu balbalların işlenmemiş taş değil, heykel ol- duklarını ve ileri gelen başbuğlar için yapılan cenaze me- rasiminde, kahramanın öldürdüğü düşmanları temsil eden heykeller olarak dikildiğini söylüyor. D) Radloff bu taşlar için merasimi idare eden adamların hey- kelleri demiştir. E) Şemsettin Günaltay ve diğer bazı bilginler bahsi geçen araştırmacıların bu konudaki hatalı görüşlerini devam et- tirmişlerdir.