Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

DENEME 1 TÜRKÇE 15. Aşağıdaki parçalardan hangisi "O an kalbimden, özümden ne geçiyorsa öyle yazıyorum. En çok ne- lerden zevk a

DENEME
1 TÜRKÇE
15. Aşağıdaki parçalardan hangisi "O an kalbimden,
özümden ne geçiyorsa öyle yazıyorum. En çok ne-
lerden zevk alıyorsam ya da neleri hiç sevmiyorsam
onlardan bahsediyorum. Söylediklerimi kanıtlama
ihtiyacı hiçbir zaman hissetmedim. Belli b

DENEME 1 TÜRKÇE 15. Aşağıdaki parçalardan hangisi "O an kalbimden, özümden ne geçiyorsa öyle yazıyorum. En çok ne- lerden zevk alıyorsam ya da neleri hiç sevmiyorsam onlardan bahsediyorum. Söylediklerimi kanıtlama ihtiyacı hiçbir zaman hissetmedim. Belli bir olay da yoktur yazdıklarımda. Güncel bir konu olmasına da hiç mi hiç dikkat etmem." diyen bir yazarın tercih ettiği bir metin türünde yazılmıştır? 17. B a k A) Bir doğa bilimi öğretmenimiz vardı lisede. Der- sin gerektirdiği çizginin az ya da çok dışına çık- mayı sever, bağlantıyı tamamen yitirmeden de- ğişik konuların alanına sıçrardı. Anlattığı olayları olağan görünümlerinden sıyırır, büyük boyutlara ulaştırır, çelişkileri yakalamaya önem verirdi. Böylece gerçek, keskin çizgileriyle belirirdi. B) Coğrafya bilmek, yeryüzü yuvarlağının ayrıntı- larını bilmekle birlikte güneş düzeninin bilimsel mantığını da bilmektir. Tarih bilmekse insanlık oluşumunun geçirdiği süreci kendi kişisel bilinci gibi bilmek, özellikle bilgisini zamanın dizimin- deki yerlerine bağlantılarıyla oturtabilmektir. C) Ayakkabıcı, iskemlesine oturdu. Hasan da me- rakla karşısına geçti. Şaşarak eğlenerek seyre- diyordu. Tamirci, kartona benzeyen kalın deriyi iki tarafı keskin, incecik, sapsız bıçağıyla kesti. Ağzı- na bir avuç çivi doldurdu. Sonra bunları ağzından çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk mıhladı. Hasan bunların hepsine dikkatle bakıyordu. D) Dilini yozlaştıranların önce kendilerini yozlaştır- dıklarını burada apaçık söylemeliyim. Şimdiler- de yazılı ve görsel basında Türkçe harfleri kendi ses uyumlarıyla değil, İngilizce ses uyumuyla okuyup söyleyerek, örneğin "Er aş negatif kan aranıyor!" diye duyuru yapıyorlar. "Dünya" söz- cüğü, "world"la yer değiştirdi. "Hoşça kal" sözcü- ğü "bye bye" oldu. Bu bir aşağılık duygusunun, yabancı diller karşısında kendi ana dilini küçük görmenin göstergesinden başka bir şey değildir. V S