Dil, sözlü ve yazılı olarak iletişimde kullandığımız, doğduğumuzda hazır bularak edinmeye başladı- ğımız, doğrudan doğruya insan

Dil, sözlü ve yazılı olarak iletişimde kullandığımız, doğduğumuzda hazır bularak edinmeye başladı- ğımız, doğrudan doğruya insana özgü, çok güçlü büyülü bir düzendir. Onun değerini anlayabilme için bir an insanın konuşma yeteneğinden yoksun olduğunu, yazı diye bir şeyin olmadığını düşünelim. Öteki insanlarla bir arada bir toplum oluşturmamız, düşünce, duygu ve isteklerimizi başkalarına ilete- bilmemiz büyük ölçüde güçleşecek; eksik, yarım bir anlaşmaya dönen bağırmalar, birtakım jest ve mi- miklerle sınırlı kalacaktı. Kültürel öge olarak kabul edilen tarih olmayacak, hukuk bilinmeyecek, söze dayalı sanatlar bulunmayacaktı. Bu metinde vurgulanan aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Konuşma yetisi olmayan insanların iletişim kur- maları imkânsızdır. B) Dilin olmadığı yerde iletişim ve ona bağlı kültürel birikim de gelişmeyecektir. C) Konuşma ve yazı dilinin olmadığı yerde, beden dili devreye girecektir. D) Dil, toplumsal bütünlüğü sağlayan en önemli un- surdur.