dönemler vardır, sanat dallarında. Tüm ve ressamlar, o yılları beklemiştir sanki ortaya çıkmak için. Bu kadar olağanüstü ikram k
dönemler vardır, sanat dallarında. Tüm ve ressamlar, o yılları beklemiştir sanki ortaya çıkmak için. Bu kadar olağanüstü ikram karşısında, sofrada ne yiyeceğini şaşır- miş misafir duygusuyla "Ama haksızlık bul" diye düşünürsünüz. Ne yazık ki bu durum, o kadar sık yaşanmaz. Daha sık kar şımıza gelen, uzun süren kuraklıktan sonra, çorak tarlanın bir köşesinde sessizce salinan bir gelincik çiçeğine rastlamaktır. Bu çiçek, acımasız tabiatın ortasında, kırmızı çanağını açmış; susuzluğa, güneşe ve hoyrat ellere inat, ince beliyle salınarak durur. İşte Ahmet Hamdi Tanpınar; kurak edebiyat tarlamızın, kıymeti pek bilinmeyen, nadide bir gelincik çiçeğidir. Mehmet Kaplan, onun için "Fakirlik ile aşkı; merhamet, kültür ve memleketi kalbinde birleştirmiş bir yazardı." diyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetme yapılmıştır. C) Tanık göstermeye başvurulmuştur B) Bilgi vermek amaçlanmıştır (0) Doğrudan anlatıma yer verilmiştir.