dört erim eyin mış "Öyleyse git ve seni bağışlamalarını sağla," diye sert bir şekilde çıkıştı. Maç biter bitmez hem konuk takımd

dört erim eyin mış "Öyleyse git ve seni bağışlamalarını sağla," diye sert bir şekilde çıkıştı. Maç biter bitmez hem konuk takımdan, hem bi- zimkilerden özür diledim. Yaptığımın yanlış oldu- ğunu, bir daha kesinlikle tekrar etmeyeceğimi söy- ledim. Antrenörümüz Dorival, sakin bir zamanda beni odasına çağırdı. Nedenini, bana ne söyleyeceğini aşağı yukarı tahmin ediyordum. "Bana bak evlat," dedi, "ne kadar yükselirsen yüksel, boyunun ölçüsü topuklarından başlar. Bu yeşil sahalar onlarca, yüzlerce futbolcuyu yıldız yaptı, hak etmeyenleri günü gelince önüne tıpkı kuru bir yaprak gibi katıp sürükledi. Senin sana ve- rilen göreve odaklanmanı istiyorum. Bak, birkaç ay öncesine değin seni kimse tanımıyordu. Güzel oy- nadın, sonuç aldın ve seyirci seni sevdi. Şimdi bunu hak etmek için alçak gönüllüğünü koruman lazım. Sana iki maç ceza verdim. O öfke patlamasının bir karşılığı olması için." Başımı eğip derin bir mahcubiyetle sustum. Daha sonra duyulur duyulmaz bir sesle, "Haklısınız efendim," dedim. Dorival arkasını dönüp uzaklaştı. Neymar JR 53